Kâhta’da iki katlı ev,
Duvarları terle yoğrulmuş kerpiç,
Damında babamın omuz yükü toprak
Biçildik tek tek mazide kaldı sevinç,
Avlusunda ne ağaç kaldı ne yaprak
Döşet yıllar hasretimi hüzünle döşet…
Kâhta’da iki katlı ev,
Ölüm yolunda kıl payı kurtulan babam,
Yetim kimsesiz bırakılmış A. Mustafa,
Sürgün yolunda Fırat’ta boğulmuş merhabam,
Bir ömür zulüm çile katlanan cefa,
İnkâr çarşafıyla örtülmez vahşet…
Kâhta’da iki katlı ev,
Ocağında kazanlarda pişen aş
Yan yana serili misafir yatakları,
Can konuktur Güneş yanığı yüzlü vatandaş,
Gam kederin vefalı dert ortakları,
Irgatlık yollarında toplu ölümlerde manşet…
Kâhta’da iki katlı ev,
Gaz lambası ışığında kilimde ödev,
Yarım çember olmuş kardeşler,
İnsanlığı özümsemektir biricik görev,
Doğruya güzele hain hançerdir kalleşler,
Egemen emridir kıyım zulüm dehşet…
Kâhta’da iki katlı ev,
Kan ağlatır İstanbul’dan gelen tabut,
Ateş düşürdü haneye satılık tetikçi el,
Yürekler üşür çöktü kapkara bulut,
Mehmet’im canımızdan candır her devirde bedel,
Yıkıldı iki katlı ev olduk yelde savrulan poşet…
Kayıt Tarihi : 2.6.2015 16:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mahmut Cantekin](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/06/02/iki-katli-ev.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!