İki Farklı Elin Şiiri - Mustafa Kemal Er ...

Mustafa Kemal Erdoğan
355

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

İki Farklı Elin

iki farklı elin,
yılan dilli yüreğin varmış senin......

yarı ölü zamanlarında gözlerinin ben resmini çektim ölümsüz sevginin....

hiç bir ışık yoktu patlarken yüreğimdeki flaş.....

acıya hangi ismi verirsen ver,acıtır işte.....

pembe dillerinde ben ne evler kurdum da bacasını kapattın tüten ocağın......

duygular yoktu o iki farklı ellerinde,
hep bıçak,hep bıçak,
vurmaya hazır.......

ben hazır......

dökte dökülelim ne kaldıysa senin eteğinde benim kalbimde,
hırçın sancılarında sen dönersin ben dönmem yatağımdan......

yanıbaşımda uyuyana,uykusunda ihanet etmem yakışmaz yüreğime......

ömründe bir an seversin ben her an severim ömür değildir verdiğim sadece.....

yavaş yavaş sallarken ittirmek vicdansız bedenlerin istemli hareketleridir,
aldattığın bir yürek olsa değişmezdi bu dünya.......

saatlerini yırtarcasına sakladığın meydansız son sözlerine asmayacağım kulak,
yürek asmadığım gibi,yasak göbek atmalarına nikahsız düğünlerinde.......

oyna sen,
kaldır kollarını güzelsiz çalgıların gevşek sonlarına,
ben alışmayacağım keder vermeye alet ettiğin şeytana.......

küfür edilmez olmağan düşlere sarılanlara,
olağandır yolunu şaşırmış ruhlara el kaldırmak,
serseriliğim sadece yüreğine vurmaya çalıştığım tokatlardadır benim......

kıyamam vurmaya yüzüne,
yüzüne vuramadığım riyakarlığında sen ağlarsın
ama
yaşlar dua olmadan ıslatmaz yanaklarını.......

anladığımda,
çekip giderken pas dolmuş saçların parlamadı güneşlerde,
ardından baktığımda kafamı iki yana sallarken sana rastlayamadım,
yoktun her zaman ki gibi zamanın dondurucu acizliğinde,
yüreğinin yanakları kızarmış düştün tozlu yollara,
acımadın kendine......

acımadım ben de,
yitirdiğin bebek seslerini gülmeyen yüzüne saklayamazsın.....

sevgi bu değil sen bilmiyorsun,
ben sarılıyorum kaybettiğin hazinene şimdi......

zengin olmak değil amacım......

sevmek için yaratıldık
ama
eksik bırakılmış hamurun,
iyi açamamışlar seni,
oklava yanlış yerlerinde dönmüş,
kısık ateşlerin içinde kalan bendim......

açmadım ateşimi yangına susamış sana benzer ruhlara......

ben bir bana benzerim,
yoktur benzerim.....

olmadığına yüreğimi basarım ve asla çekmem sürekli kurşunların şiddetinde,
kimse benim kadar,gibi değil
yürekli sevemez kaçıncı defa olursa olsun ÖZ AŞK'ı.......

kucağımda salladığımda da,
altını açtığımda da
ağladığında da,
hatta bana kızdığında da,
geceleri uykusuz bırakıp,saçlarımı kopardığında da yüreğim aynı kaldı.....

ayrıldığında da......

bu yüreği yolundan döndürebilecek hiç bir şeytan yok,
yoluma çıkmadı zannetme,
ben sığınacağım limanı biliyordum sen çoktan açılmıştın kırmızı denizlerin ihtişamına....

şeytan tehditlerini savururken yüce ilaha,
beni tanımıyormuş,
tanıttım......

aç kaldım da demedim ben açım,
yok kaldı sevgiler,sahte dostların kıvılcım bile yaratmayan sözlerinde,
gel demeye yürekleri yetmeyen dirençsiz sevgilere,
ben eyvallah etmedim,
etmezdi cananını düşünen hiç bir yürek......

şeytana beşik verilir mi? küçüğümü sallasın,
uyutsun diye......

ateşlerin salladığı o minik yüzler yanmaz mı? cayır cayır.......

baba yüreği dayanmaz ana yüreği de dayanmamalı bu ateşlere.......

zaten böyle ateşlere sırtını verdiğinde,
deri parçaların mı ? düşer sandın sadece yerlere.......

akıl almazsa,yürek neden alsın ihanetlerin doğurduğu sevgiyi
ben ondan bıraktım seni olduğun yerde.......

izin istemiyorum kucağıma alacağım duygu için,
hakkımı vermeyenin hak olduğunu sanan yüreğe Allah vurur tokatını,
zamanım var,
beklerim,
dağları aşan sevgilere sahip bulutlar mı ? var bir beyaz sanki.......

bu heceleri nefes nefese yazmadım,
önce yandım,
kavruldum,
böyle daha iyi AŞK'a sarılmak.......

cebim boşken sokmadın ellerini,
ziyanı yok benim için,
senin için çok.......

burnun alışmışsa değişken uzunluklara,
ben değilim hesabını isteyecek sınırsız boyutlarda,
neden diye sorduğunda,
takılır kalırsın,
düşersin,
kalkamazsın,
benim de ellerim kesilir o an o tek sevmem gereken AŞK'ı düşünmekten........

güzellik iyiliğe yenilir,
kötülük çirkinliğin dostu olmayabilir sen ağırlamazsan yüreğinde.....

iyi çirkinse,
kötü güzeldir edebiyatı vurmaz insanın yüzüne,
yüreğe yansır doğruluğun kılıçları doğru güneşe tutarsan.......

dış görünüşüne ipek giydirsem saraylara layık olursun,
yüreğime yamalı ceket versem,ah ! ne harika der...

iki farklı EL'in,
iki farklı yansıması düşer gözlerine,
birisi şeytandır,
diğeri seni olduğun gibi sevmek ister de,
sen olamamışsındır daha....

ben oldum,
dediği gibi durmadan yerinde dönenin,
hamdım,
piştim,
yandım
ama
bendim sığınacağı minik limanı bilen...

Mustafa Kemal Erdoğan
Kayıt Tarihi : 17.3.2018 23:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Kemal Erdoğan