/Bu bir yanılgı
Bir sihir
Ya da bir ironi mi? /
…
Gözü kapalı yaslanırım yüreğine yüceden yüce
Koymaz kadehi elinden
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
beğeniyle okudum güzel şiirinizi, yüreğiniz daim olsun, sağlık ve esenlikler diliyorum, tam puan + ant.
selamlarımla
Birinde toprağına sımsıkı sarılmış
Başları dik, rengârenk gülümseyen,
Ötekinde, çürümüş, rengini yitirmiş
Yüz-üstü sürünen yüz-süz çiçekler…
Her yönüyle çok güzeldi. Kutluyorum.
Yaşam insana her türlü rolü verir. Bazen keyifle oynanır bu roller bazen zoraki..Izdırap duya duya. İşte bu şiir o zoraki oynadığımız rollerden birinin şiiri. Soru işaretlerinin, öfkenin, kızgınlığın, sitemin ve hala çözememenin şiiridir bu..
Sevgide sadık olmak, sadakatle yaklaşmak o sevgiye büyüklük ve anlam katar. Olmadığı zamanlar ise her zaman sonu olmayan bir yolda çabalar durur . Asla hedefine ulaşamaz ve bir gün bakarki kimse kalmamış etrafında. O lale devirleri bitmiş sefil bir hayat bekler sevgiden yana...
Onun için gönül ve yürek güzelliğin sana yeter...Toprağına sımsıkı tutunmuş rengarenk çiçek olarak.....
Bırak düşünen rengini yitirenler olsun...
Kutluyorum sevgimle...
Okumak güzeldi. Duygu aktarımın çok güzeldi..
Şiiri anımsadım.
Yeniden okumak güzeldi.
Erdemle.
Birinde toprağına sımsıkı sarılmış
Başları dik, rengârenk gülümseyen,
Ötekinde, çürümüş, rengini yitirmiş
Yüz-üstü sürünen yüz-süz çiçekler…
Bu bir yanılgı
Bir sihir
Ya da bir ironi mi?
Söyleyin!
Hanginiz aldatıyor
İçine baka baka gözlerimi...
İşte iki çiçeği ayıra bilmek değil mi asıl marifet dilinize yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun
İnci Hanım;
Elbette 'bana geçenleri' yazacağım... Gerçeği sizde saklı eminim...
'Bana sorarsanız, gönül dağınıza yaslanın, ona güvenin derim... Nede olsa sizi yanıltmayacak, içinize sinecek olan odur... O toprağın bağlılarıdır esas olan.. Yaşamı anlamlı kılan, emek veren, verdiğini almaktan mutlu olan... Riyasız, çıkarsız, safça...
Günümüz değerlerine bakarsak, tersine bir ironi göreceksiniz... Ürkütücü olanda budur bence... Dağlarına yaslandıklarımız, yabancılaşıyorlar, taklit ediyorlar o yüz-süz, hormonlu çiçekleri.. Gıpta ediyorlar özünü bilmeden, içlerinin boşaldığını anlayamadan...'
Şiirlerinizdeki 'düşündürücü tema' sanırım duyarlı, dopdolu kimliğinizin yansıması... Ve ben 'ayrıcalık' olarak algılamaya, dikkatle okumaya, kendime pay çıkarmaya devam ediyorum...
Tebrik ve takdirlerimle birlikte, tam puan vererek şiirinizi listeme allıyor, kutluyorum şahsınızı...
Saygı, sevgi ve muhabbetimle İnci Hanım...
Tek kelimeyle harika:)İmreneceğim kadar güzel,usta işi olmuş.Tebrikler İnci şaireye.Tam puanımla sayfama alıyorum.
Zaman her zaman en iyi ilaçtır.Kutlarım
Bu bir yanılgı
Bir sihir
Ya da bir ironi mi?
Söyleyin!
Hanginiz aldatıyor
İçine baka baka gözlerimi...
....
Özellikle şiirin finali çok güzel.
İçten, sıcacık, akıcı bir anlatımınız var İNCİ HANIM.
SENİ YÜREKTEN KUTLUYORUM.
Çok güzel, kutlarım,bazen göz de aldanır, gönülde. Saygılarla
Birol Hepgüler.
Bu şiir ile ilgili 43 tane yorum bulunmakta