Bir dönüm noktasıydı; sadece geçiyordum ben. Kayaları aşındıran dalgaların sesi ilgimi çekince seslendim seyyar çaycıya:
bir çay alabilir miyim
ihtiyar – iki olsun
ihtiyar –mahsuru yok dimi evlat
ben – yo yo buyurun beraber içelim
ihtiyar – şöyle denize karşı çay içmeyeli uzun zaman oldu
ben – yaş kaç acaba
ihtiyar – bilmem
ben – söylemek istemediğinize göre baya var sanırım
ihtiyar – :) evt uzun süredir dünyadayım
ben – anlatın o zaman tecrübe sahibi sizsiniz
ihtiyar – geçmişten mi gelecekten mi
ben – ikisindende; ayrıca geçmişi anladımda gelecek gelecekten nasıl anlatacaksınız
ihtiyar – tarih tekerrürden ibaret değil mi
ben – peki yarın ne olacak
ihtiyar – tarih tekerrür edecek :) geçmişte ne olduysa …….. o olacak, birilerinin sonu birilerinin başlangıcı olacak.mühim olan yarın ne olacağı değil senin ne yapacağın!
Ben – ben ne yapacağım ne yapmalıyım
İhtiyar – kur-an’da bir ayet derki “emrolunduğun gibi dosdoğru ol”
Ben – nasıl olunur dosdoğru
İhtiyar – Emreden, emrettiği yerde bildiriyor evlat, bakacaksın nelerle emrolmuşsun
Ben – peki istediklerimi nasıl alabilirim hayattan
İhtiyar – marifette budur zaten. Var olanı alabilmek yani. Herkes alamaz var olanı. Almayı bilmek gerekir önce ve aldıklarını koyabileceğin bir yerin olmalı. Heybesi kadar alır herkes, heybene bak boş yerin var mı! Aldıklarını elinde tutamadıktan sonra almanın ne anlamı varki. Bide almak istediklerine dikkat etmelisin başkasına ait olan şeyleri almaya çalışma veyahut bedelini öde.
Ben – peki elimde olanlara nasıl davranmalıyım
İhtiyar – hııımmm zor sormaya başladın. Sen diyorsun ki “elimde bir kuş var, bu kuş ölü mü diri mi? ”. Bunu sen biliyorsun evlat. Ben sana desem ki kuş yaşıyor sen sıkıp öldüreceksin yok eğer ölü desem elini açacaksın ve kuş kaçacak. Sınamaktan korkma kendini, doğruya ancak bu şekilde ulaşabilirsin Bak eline ve gör olanı,eğer yaşıyorsa kuşun, ne fazla sık ne serbest bırak. Öldürmek yada serbest bırakmak senin elinde
Ben – anladım…….
İhtiyar – bide dünyada olma amacın! Ne için buradasın, bunun farkında mısın!
Ben – inşAllah. farkındayımdır.
İhtiyar – Her şey O’ nu razı etmek için. Yerde ve gökte ne varsa O’ nu zikretmiyor mu. Bak şu denize, içinde yaşayan sayısızca canlıya ve gökyüzüne, direksiz tepemize çökmeyen gökyüzüne, kuşlara, böceklere, çiçeklere …….. her şey O’nun sevgisini kazanabilmek için. Düşünsene bi; belkide O’ nun en çok sevdiği insan! şuan bir köprü altında sabahlamakta Yaradan tarafından en sevilen olmak nasıl bir şey acaba! belkide her gün önünden geçiyor ve yüzüne bakmıyorsun. Belkide tanıyorsun o nu ve yeterince iyi davranmıyorsun o na. Yeryüzünde yaşamakta olan en şerefli insan kim! Mühim olan bu evlat mühim olan bu. O’nun sevgisini kazanmak ve O’nu sevenlerle birlikte olmak. Kim olduğun değil önemli olan, başına gelenlere nasıl davrandığındır
Ben – ezan okunuyor sabah olmuş. Camiye gidelim mi?
İhtiyar – sen git evlat benim yapmam gerekenler var.
Ben – ama namaz!
İhtiyar – :)
İhtiyar – namaz farz evlat namaz farz
Ben – sizi tekrar görebilir miyim?
İhtiyar – bilmem…..
belki başka bir zamanda ….
belki başka bir mekanda …..
Ben – adınız neydi
İhtiyar – :)
İhtiyar – adaşız evlat adaş
Ben – adımı hiç sormadınız ki nerden biliyorsunuz
Sabahın sessizliğinde duyduğum tek şey benden uzaklaşan ihtiyarın ayak sesiydi
Sizi tekrar tekrar tekrar görmek istiyorum ….
bu ne huzurlu bir gece
hiç bitmeseydi keşke.
Kayıt Tarihi : 25.11.2006 09:51:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ünal Karabulut](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/11/25/ihtiyar-soylesi.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)