Yıl İkibineylül
Aylardan Eylül
Günlerden, Eylül günü
Saat Eylül'e on var
Nasıl da geçmiş zaman
Ama o, hala gelmedi
Aramızda her şey yalandı
Sahteydi gülüşlerin senin
Benimle ateşli sevişmelerin
Çılgınca öpüşmelerin yalandı
Aslında beni hiç sevmedin sen
Sefaletin korkulu tırnakları sırtımdayken
o'nu henüz onüç'ümde tanımıştım
ben, ergenliğe yeni gelmiş delikanlı
o kocaman, belki yirmisinde bir kızdı
beni her gün yatağa alır, soyar severdi
ben her şeyi bir oyun sanırken,
o, yaptığından zevk alır gibiydi
ben gönlümü bir çocuğa vermişim
beyhude bade şerbet içmişim
sen bu yolda gider iken dönmüşüm
çile nedir? sevda nedir? çekmişim
çekmişim gülüm
bir gün giderim demiştin,
gittin..!
bir demet hüzün kaldı senden
bir de yara yüreğimde
nefes aldıkça yakan
nefes aldıkça kanayan bir yara
zıpkın yemiş lagos gibiyim bu gün,
ne sığınacak bir kaya dibi var etrafta
ne kaçacak bir yudum deniz
her yanım yaralanmış
ciğerlerim kan revan
...dalgaları hüzünlü deniz
Kararlıyım bu gece biraz eğleneceğim
Dertlerimi bir kenara bırakıp güleceğim
Çok koştum ben yoruldum Aşk'ın peşinden
Her aşk'ta acı buldum gönül yüzünden
Haydi bana bir şarkı çal biraz hareketli olsun
Bu felekten çalacağım en güzel günüm olsun
Seni en son bir pazar günü gördüm
Vakit, sabahtan sonra, öğlene yakındı
Üstünde mavi çiçekli pazen bir giysi,
Gerdanın açıktaydı her zamanki gibi,
Bir nehir gibi akıyorsun içimden
Sel oldun taştın gönül bahçeme
Setlerini yıkarken yüreğimin
Dağıttın, harap oldu gönül köşküm
Sen acımasız bir kasırga gibi estin
Bir hortum gibi içine aldın beni
bir gün maziye dalarsan
mevsimlerden tatil vaktiyse
aylardan temmuz ise
sahildeysen
kumsalda kor bir ateş varsa
saatlerin sıfırüçleri gösteriyorsa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!