Küçük bir şehirdir deme nesi var,
Elmaların alı Yeşil Iğdır’da.
İddialı en az Malatya kadar,
Kayısının balı Yeşil Iğdır’da.
Hem havalar sıcak, hem de yürekler
Kurdu kuşu yaz kış burayı bekler.
Konuk değil, ev sahibi leylekler,
Geçirir tüm yılı Yeşil Iğdır’da.
Elinden öpeyim Türkçe’yi bul da,
Ne İzmir’de kalmış, ne İstanbul’da.
Konuşulur; evde, işte, okulda
Milletin öz dili Yeşil Iğdır’da.
Biri dindaş, diğeri kardeş devlet,
Üçüncüsü deva bulmaz bir illet.
Tek noktada karşılaşmış dört devlet,
Yurdumun son ili Yeşil Iğdır’da.
Geçti artık ayrılığın sırası,
Hiç sönmesin bu sevginin çırası,
Anadolu - Azerbaycan arası,
Muhabbetin yolu Yeşil Iğdır’da.
Alim olan saygı görür, sevilir,
Cahil olan her fırsatta dövülür.
Kabalaşan meclislerden kovulur,
Kırma gonca gülü Yeşil Iğdır’da.
Gayet tatlı dilli bayanı, bayı,
Bilemem var mıdır bu işte payı?
Kıtlama usulü içerler çayı,
Demlikler hep dolu Yeşil Iğdır’da
Olmasın yemekten yana telaşın,
İste gelsin; çayın, çorban, lavaşın.
Müptelası oluvermiş bozbaşın,
Allah’ın her kulu Yeşil Iğdır’da.
Sevda alemine dalmış diyorlar,
Hem söylemiş, hem saz çalmış diyorlar,
Tekaltı Dağı’nda kalmış diyorlar,
Ayvaz’la Köroğlu Yeşil Iğdır’da.
Birlik var sevinçte, gamda, kederde
Dökerler gözyaşı Kerbela der de.
Ehli beyt sevgisi yaşar her yerde,
Baş tacıdır Ali Yeşil Iğdır’da.
Erzurum’u, Kars’ı, Bingöl’ü gezen,
Iğdır’da yorulup sınırı çizen,
Nazlı akan Aras kabarır bazen,
Yıkar sağı solu Yeşil Iğdır’da.
Tabiatın asık yüzü gülende,
Börtü böcek buluşur bir şölende.
Pamuk Dağı bahar vakti gelende,
Giyer renkli şalı Yeşil Iğdır’da.
Dört yana serpilmiş şirin köyleri,
Yaz kış akar dereleri, çayları.
Kula’yı, Pirli’yi Ağabey’leri,
Çık gez Abbasgöl’ü Yeşil Iğdır’da.
İl il dolaşırım cennet vatanı,
Iğdır kadar güzel, hoştur her yanı.
Bugünlerde sorarsanız Osman’ı,
“Yahşidir” her hali Yeşil Iğdır’da!
Kayıt Tarihi : 7.5.2021 19:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)