oysa senin mavi göğünden
bir çift güvercin uçardı sofia
vuruldu güvercinler
haber getiren kuşlar
yüreğinden vuruldu
geceye sürgün bir aşktan sonra
başladı bu hikaye
vakit hangi vakit
mevsim hangi mevsim
meçhuldü
çember daralıyor
her geçen saniye
ömrümün
uzun ve çilekeş saatlerini de
beraberinde götürüyor
yılların acı yüklü hatıraları
keşke düş kadar
uzağında olsaydık yaşadıklarımızın
yaşamı sonsuz bir evrenin
ebediyete giden yolunda
doyasıya tatsaydık
yani umut ekseydik
öyle durgun akıyor ki nehirler
zaman tükeniyor mısralarımda
ıslaklar çalarken bir tren garda
zambaklar boyun büküp ağlıyor
öyle durgun akıyor ki nehirler
akan sular akan sular
okyanusa bakan sular
çağlayarak yücelerden
engelleri yıkan sular
yeniden tanımlamak gerektiği gün hayatı
tanımsız mısralarda dolaşmak
sanal şiirleri kaleme almak gereksiz
aşkı da sevgiyi de
tanımladığımız kadar tanımadık aslında
ya da tanıdıkça
insanlar kaçışıyor birbirlerinden
kardeşin kavgası yalnızlıktan kaygılı
sevdası vurgun
kızgın bir yürekten yansıyan alevli aşkı
ihanet çemberleri kuşatmış
ben o eski seni arıyorum
biliyorsun
senden ayrıldığım o günden beri
buruk sevinçler kapladı
içimin coğrafyalarını
kör bir gecenin karanlığı kadar korkunç
fırtınalı bir çöl kadar
I.
özlemdi duyduğum sana yürekten
zamansız karşına çıkabilirdim
layık olmak için aşkına senin
bütün tabuları yıkabilirdim
mutlu günler çok yakındır sevgilim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!