iddaa ediyorum
öyle değil
hayır!
hiç de öyle değil...
doğuran, emziren
kadınlar,
beyliklerini sefayla sürdüren efendiler,
memeleri tomurcuklanan genç kızlar,
sesi vahşileşen kara oğlanlar...
ve
toprakta doğan bebekler,
ve
tabutta bir amin'e razı olan ihtiyarlar...
duyduklarınız,
bildikleriniz,
okuduklarınız,
hatta ve hatta
inandıklarınız...
hiçbiri de öyle değil...
misallerim var elimde,
bilirse dağlar,
ırmaklara su salmaz,
bulutlar tükürür
tüm insanlığın suratına
bir bir...
korkarım ne ay
ne de güneş geçer
tepenizden öteye...
hiç şakası yok
bu gerçeğin...
cümle haşereler de
yiter gider...
öyle ki
israfil dahi yetişemez
bu sırra sur'uyla...
hangi cet'ten başlamalı
bu yazgıya...
hangi sual sorulmalı
en önce...
zira büyük kelam edenleri de
doğuranlar var...
sus payıma düşmez...
ağlayanın gözyaşı da
olur elbet...
dünyaya ilk göçenler de
notlarımın arasında...
gel gelelim
beynimizin milyarlarca kıvılcımlarına...
kaçırmış olsak bile
en mahrem sırlarımızı;
dilimizi iki dudağımız
arasında sallandıran
patavatsız zerrecikler de var
yüzümüzü şarap gibi kızartan atomlar da...
ben güneş kızıllığı derim
siz kan...
acemi aşıkların yüzleri de;
bu kaosun kapısında...
amin'le biten yalvarışlarınıza
soruyorum:
hangi niyetleriniz
bir elma kokusuyla ölen
bebek kadar masum...
ilk taşı atan yahuda
değil miydi yoksa..?
gülleriniz yüreğinizdeki
kaç bülbüle ihanet etti..?
tek tek sorarım...
istediğiniz yalandan başlayabilirsiniz...
görmeye ihtiyacınız var...
korkularınızı önce...
sonra kusursuz gün batımlarını...
baharı müjdeleyen
göçmen kuşlar da gerek size...
bir mavi fırça darbesi de
fena olmaz
karabasan rüyalarınıza...
rüyalar diyorum;
negatifleri mahşerde,
nüshası yatağınızda...
kendi ellerimle ikram ettiğim
rüyalar...
döndüğünüzde
artık devran dönmeyecek...
çiçekler kurumuş,
çeşmeler susamış,
bulutlar dağılıp gitmiş olacak...
duvarların yıkılışını,
denizlerin çekilişini,
yıldızların tek tek sönüşünü
buradan,
yanımda izleyeceksiniz...
sakın gizlemeyin
biliyorum bilmediklerinizi...
dokunuyorum,
kaçtıklarınıza...
ölümü tadın...
korkmadan,
damağınızda kalacak kadar
tadın...
severseniz,
cehennem bile size gülümser...
KAVİYY... a.t.b.w
Kayıt Tarihi : 6.1.2016 01:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!