''Hadi canım, içimizde canavar mı var?'' dediğinizi duyar gibi oluyorum. Var tabi canım bir çoğumuzun içinde normal canavarda var, trafik canavarı da... İşte o içimizde ki canavarın kulağını çekmezsek, ikaz etmezsek, o canavarda bizim, sizin, hepimizin sayesinde bir çok insanın canına kast ediyor, etmeye de devam edecek gibi görünüyor...
Bizim yollarımız belli bir hızdan sonra, sürat yapmayı kaldırmıyor. Duble yollarda yüz ya da yüz on otobanlarda yüz yirmi yüz otuz, bilemedin yüz kırka kadar yolu var. Aşırı hız yaparak yüz seksen veya ikiyüz ile giderek, kime neyi kanıtlamak istiyor bu vatandaşlar anlamış değilim...
Gelelim emniyet kemeri meselesine. Takmadığın arabada bir müddet rahat edersin belki ama, hastanede çok büyük sıkıntı çekersin gibi geliyor... Pantolon kemerini takmadığın zaman nasıl ki pantolonun düşerse, emniyet kemeri takmadığın zamanda hayattan düşersin, üstünü çizerler adamın... Çarpışma anında hızla kafanı cama vurduğunu bir düşünsene, felaketin olur...
Bir de düğünlerde, eğlencelerde ortaya çıkan silah magandaları var. Eline silah aldı mı sanki boyu dört metre, kilosu on ton oluyor. O mermiyi havaya sıkınca rahatlıyor mu insan? Belki sen psikolojik olarak rahatlıyorsun ama, öbür taraftan da bir insanın canı gidiyor, bir anne babanın ciğerparesinin hayatı kararıyor, bir de bunu düşün. Her ne kadar At Avrat Silah diye de bir atasözümüz varsa da o ata sözünde ki silah mutlaka düşmana ve hainlere karşı kullanılacak silahtır, yoksa gerisi fasafiso...
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
anlamlı ve nefisdi kutlarım
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta