Ak köpüklü sel gibi yalçın kayalardan çağlarsın
Sökersin ağaçları kökünden,
Oynatırsın kayaları yerinden…
Önüne ne çıkarsa sürükleyip götürürsün,
Söküp atarsın içimden.
Sevgilerimi,umutlarımı,mutluluklarımı…Sonra
Mahkûm edersin denizlerin sonsuzluğuna;
Yalnızlığım,üzüntülerim, çaresizliklerim kalır
Bir de ben…Vurgun yemiş dalgıç gibi ortada.
Yüreğimin ortasından akan boz bulanık nehir gibisin.
Bazen bal,bazen kaymak,bazen şekersin
Bazen zakkum,bazen baldıran…
Yüreğime acılarla akan zehir gibisin.
Bazen sessiz,sakin,durgun bir deniz gibisin
Oynaşır sabah güneşi yüzünde ipil ipil
Her yerde bir tatlılık..! Sütliman yüzün…
Yüzünün kıvrımlarında bir mutluluk!
Her yer günlük güneşlik…
Fakat pek uzun sürmez bu…
Birden kara bulutlar gibi öfkelenirsin
Şimşek gibi çakar yıldırım olur yağarsın
Yüreğimin sırtlarına, vadilerine sağnak sağnak!
Denizler gibi kabarır,tsunami olur,
Küt küt vurursun yüreğimin kıyılarına….
Öylesine soğuk,öylesine soğuksun ki,
Güneşi bile dondurur yüzün!
Bazen yağmur,bazen rüzgâr,bazen tipisin
Bir günde yedi iklim dört mevsim ve hüzün..
İçinde yaşadığım şehir gibisin…
Kayıt Tarihi : 4.8.2016 12:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!