Aslında senin dediğin gibi yaşıyordum seninle…
Dokunabileceğim kadar yakın, hissedebileceğim en son uzaklık kadar ötede idin bana…
Düşlerim, düşüncelerim çerçevesiz bir boşluğa uzanıyordu. Hiçbir şeyin eskisi kadar iç huzuru veremeyeceğini bilmek, hiçbir şey için yanında olamayacağım hissetmek, güneşi yakalamak kadar yanmak, bir buz küpü yutmuş kadar içine vuran donmuşluk kadar yakından nefes almaya çalıyordum aslında sana…
Güneş bu günlerde hep aynı ağacın üzerinden salıyordu ilk kızarık ışıklarını. Ve kuşlar ritimsiz bir uçuşta denizin son su dalgası kıpırtısız kumun üzerinde akşamdan kalan hırçın dalga izleri ve yosunlar kumun üzerinde bir ayak boyu uzak son deniz suyuna…
Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Devamını Oku
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta