İçime Ay Gibi Yayılır Ahmet Kaya'nın Sesi

ah o gözlerin olmasa
memleketim gibi susan gözlerin
kaçınca acılarımdan
nere sığınırım ben
varoşları gibisin memleketimin
bundan bir başka güzel yanık gülüşlerin
sürgünlere kapalı düşlerin
baharim gelişlerin

ah o bakışların olmasa
güller gibi konuşan
umutlarımı öğüttükçe hayat
evine ekmekle dönememiş işsiz baba gibi
gecekondusu başına yıkılmış
gecekonducu gibi olurum perişan
seni sevince anladım
yarım yaşıyor yüreği aşka değmeyen insan

nasıl oldu da kendini unuttun
sen hayatın neresinden tuttun
hayat senin nerenden
yaban gibi durma
mutluluk topla benden
öğrendim faili meçhul gidenlerden
ömürlerinin en güzel kesitlerini
mapus damına verenlerden
ve memleket kokan sürgünlerden
insanca yaşamak
insanlık için düşünmek sabıkalı
gerçekleri çalabilirler mi yasaklı kitaptan
yarınları halktan
mahrem yerlerimizin öpüşmesinden ibaret değildir aşk
korkma aşktan
aşk yeşertir insanı
mutluluk çiçekleriyle dolar her dalı
hasret kokun hangi gurbet markalı

ah hayatın yolu
mutluluk okulu
şiir kokulu kadın
gerdanına dizdim lirik dizeleri
isterlerse assınlar beni
bütün ayrılıkları öldürüyorum
ömrümün çukuruna dolduruyorum sensiz geceleri
mutluluğa dokunsa yüreğim
sokaklarda ayakkabılara fırça atan
çocukluğunuda içine katıp simit mendil satan
geceleri sokakların koynunda
k i m s e s i z l i ğ i n e sa r ı l ı p y a t a n
çocukların elleri
ve yoksulların evleri
ağıtlarda görmeye dayanamıyorum anneleri

sofram kapalı harama
soytarı zaman sürtünerek geçer yarama
serçenin çığlığı düşer cama
gülüşlerim yüzümde yama
selamları taşıyamaz turnalar
döker yol boyu
sana güzellik katmış memleketimin her köyü
sen bir başka yakışırsın sevdama

yalnızlığımı da seviyordum seni sevmeden
kuytularımı bile çiçekliğe çevirdin sen
kopartılmaz ki hiç bir halk dilinden
keşke tutabilsem bütün dillerin elinden
ve yüreğimle yüreğinden
kendime katmalıyım her kültürün güzelliğinden
olacak elbet bir gün
aşkımızın yuvası
dünya kardeşlik bahçesi
içime ay gibi yayılır ahmet kaya’nın sesi
ve türküleriyle doludur umut atımın heybesi
insandan çıkmaz ihanet lekesi

güneşin gülüşleri gibi saçların olmasa
hangi saçak korur beni yağmurlardan
varmak için sana
geçmeye razıyım keskin bıçak ağzı yollardan
seversen benim gibi nice ablukaları aşarsın
hayatın acı yüzüne bile tutunup yaşarsın
memleketimi sığdırırım da zulama
sığdıramam seni şiir şiir taşarsın
kıyısız seviyorum seni ama
yüreğim değil ki kızkulesi
ne de aşıklar birbirinin kölesi