İçimden Neler Geçiyor neler

Yağmurla ıslanan sokaklarda
Yalnızlık bulutlarımdan şimşekler çakıyor artarda
Umut sahipsiz kalıyor sevgi olmayınca,
Hayaller cılız gölgelere dönüşüyor,
Yüreğim yanıyor, ellerim üşüyor…

Her vuslata kaç çile düşer adam başı,
Her özlemin bedeli ne kadar ıstırap,
Hangi mevsim şen şakrak olacak gönül,
Hangi gün batımında harap?

Kurşun askerler gibi dizilmişse ufkuma
Sıradağlar kadar ıssızsa hüzünler,
Hangi kural bozulunca isyan edecek
Sensiz geçen günler?
Yaşamak derin bir nefes almak
Ömür denilen macera ne kadar boşlukta kalmak,
Ne zaman kopacak en büyük fırtına,
Hangi matem bitecek son düdük çaldığında,
Kaçıncı kurbanı verecek sevda,
Gözlerim en uzun uykuya daldığında…

Haydi, bana içinden dereler akan,
Yemyeşil bozkırlarda yaşanmış masallar anlat,
Cenderede gibi bu akşam ruhum
Rahatlat…
Sigaramın dumanı bulut kadar yoğun,
Fena koyuyor yokluğun.
Alkışları duymuyorum artık,
Kaçıncı sahnede çıkmıştım oyundan,
Hangi rüyamın ortasında kan ter içinde uyanmıştım,
Ben sevdayı benim kadar vefakâr sanmıştım…

Dilek tutmayacağım artık ay ışığında,
Yakamozlara dökmeyeceğim derdimi,
Çiçeklerle konuşmayacağım sabah seherinde,
Sarı güller dizeceğim satır aralarına
Nihavende çalsın diye tüm heceler,
Söylemek istediklerim sığmıyor kâğıda,
Ellerine uzandığımda ellerim
Neler anlatacağım neler…

14 Kasım 2009 İstanbul Murat Nail Güney