adı konmamıştı güzelliğinin o her adın başlangıcı
tutkusu içine kapanık gece yolculuğu tadı
akşamlar hem böyle bir de etine dolgun olunca
düşlemeye doyamıyorum saç uçlarının kendi halindeliğini
ben bir türk ozanıyım dağ başlarına alışkın
yufka yürekli yol tozu isyanı şehirlere
bir koşuda yağmurlu mevsimler sonu köyler sabahı
geçiş anlarını tanırım en çok
aşk ağrılı bir terleme basar benliğimi
avuç içlerine aldığın nefesimle daha bir güzelleşir
kırlangıçların masum küstahlaşmaları
ilk akşam yolculuklarından birinde
yüzyıl da olsa o kısa ömrün
sokaklarsa daima ihanete hazırlanır
içindeki o anlık ama sonsuzlaşabilecek neşeye
şarkılar susturmak içindir azgın ölüm korkusunu
çocukluğunu yaşayamamış karanfil kırmızılığında
ilk ışığı göz kamaştıran yarım kalmış romansın
mavi serpilir karanlığa önce ve
toprağın pelte tadıyla tortulaşır tüm çizgiler
doğanın uyanışıyla dirilir cesaret
yalnızlık çekilmez olmaktan çıkar
uykusuzluk ve aşkı sevebilmek
bir yaşam biçimine dönüşür...
Kayıt Tarihi : 29.1.2011 21:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!