içimde bir dağ
nasıl yankı verirse
öyle ses vermeliyim doğan güneşe
bana bir masal oku
içinde anka kuşları cirit atsın
şehrazat her sabah
uyku tadında bir oğul versin
padişah döşeklerinde
yavru ceylanlar koşsun dağ eteklerinde
sonra yokolsun gözlerinde avcının
yumuşak yastıkları unuttu başım
artık rüya tabircisiyim karanlık mahzenlerde
içimde bir dağ çıbanı kanar durur
rüyamı bölüyorsam geceler içinde
bu yüzden
bu yüzden ben sancılarımı sabaha saklayamam
biraz kürdüm kördüğüm olmuş saçlarım
tarayan bir elin sıcaklığını bilmem
biraz da topalım yürüyüşleri taklitten
kimin ağırlığı yok ki kambur sırtımda
iki gözüm, belalım
şehri tutup tutup yontmaktan
ellerim çiçek açmaz oldu
artık kışı yaşamıyor kardelenlerim
ki ben hep vurgun yedim
denize tutunmaktan
Kayıt Tarihi : 24.10.2018 11:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!