İçim Kanıyor Şiiri - Hüseyin Kılbaş

İÇİM KANIYOR

Terörle ilgili çok bilmişler gibi uzun uzun nutuk atacak, sayfalar dolduracak değilim. Doğrusu içimin yangınını anlatabilecek miyim orası da meçhul...

Bu yazı son günlerde sık sık duymak zorunda kaldığımız toplu şehit haberleri üzerine kaleme alındı ama şu dua ile başladı; Allah bir daha bu tip yazılar da şiirler de yazdırmasın...

İmansızda vicdan olmaz.
Vicdanı olan da bu katillerden olmaz,
bu gözü dönmüş katillerin yaptıklarını yapamaz.

Meclisteki abi-ablaları ile dağdaki kardeşleri el ele vermişler, her gün bir iki kınalı kuzuya kıyarlarken, 13-15` li hunharca toplu cinayetlere başladılar. Öyle bir cinayet ki cinnnet, katliam veya mezalim desek daha uygun, zira her bir şehit askerimizin naaşında 10-15 mermi deliği var.

Terör her sene, her dönem hatta Türkiye` nin kritik gündemine, seçimlerde, seçim öncesi seçim sonuçlarını etkileyecek, istediklerini iktidara getirecek şekilde, seçim sonuçlarında da iktidarların elini zayıflatmaya ve yıpratmaya yönelik olarak metot ve şekil değiştirirken, azgın terör şiddetini zaman zaman şehir merkezlerine, zaman zaman dağlara kaydırırken, bizler devlet olarak terörle ve teröristle mücadelede 25 yıldır hâlâ aynı mantık, aynı metot ve usullerle devam ediyoruz. Seçim öncesinde tuzaklı mayınları konuşuyorduk, şimdi ise karakol baskınlarını, görev dönüşünde pusulara düşürülen 13`lü 15`li şehitleri konuşuyoruz.

25 yıldır yapılagelen terörle mücadele tarzı da lütfen biraz sorgulansın.

Şair-yazar İsmet Özel`in çok beğendiğim bir sözü var:
' GÖRMEK İÇİN ÖNCE BAKTIĞIMIZ ŞEYİ GÖRECEK YERE GELMELİYİZ '

Haşeratın, mikropların bile taktik değiştirdikleri günümüzde, 25 yıldır adı konmamış bu savaşın bitirilmesi için öncelikle askeri ve siyasi irade olarak bu savaşın bitirlmesini istemek gerek. Evet terörün bu adı konmamış savaşın devamında rant sağlayan o kadar geniş bir zümre var ki,,, Önce bu rant yollarında pusu kurup bekleyenleri bertaraf ederek terörü kesin olarak bitirmek istemek lazım.

Başkalarının can evine ateş düştükçe semirip büyüyenlerin boğazını tıkamadan bu savaşa başlamak en büyük hatadır.

Sınır içinde Tuncelinde, Cudi`de, Gabar`da, Mor Dağlar`da,Dağlıca`da, Şırnak`ta, Ankara`da, İstanbul`da vs. hiç terörist kalmadı hepsini bitirdik de sınır ötesinde Kuzey Iraktaki boş dağlara mı 30-40 bin kişilik kuvvetleri sevkedeceğiz.

Daha evvel de yapıldı bir çok sınır ötesi harekat, aylarca süren.
Bilanço nedir? aylarca harekat, milyon dolarlarca masraf... Bir kaç mayın, bir kaç sığınak ele geçirilmiş ve az sayıdaki terörist çapulcunun yok edilmesi.

Atılan taşlarla ürkütülen kurbağalar ne kadar orantılı?

Hâlâ analar kuzulara kına yakıp cepheye yolluyor,
Kınalı kuzularda albayrağa sarılıp sarılıp geri geliyor,
Rant pusularında bekleyenlerden ve üst düzeylerden kimsenin ocağına ateş düşmüyor. Hep GARİBAN ANADOLU EVLERİNİN TAM ORTASINA DÜŞEN MATEMLERLE memlektimiz her gün sarsılıyor, yürekler parçalanıyor.

Artık yeter...
Yeter.........
Yeter.........
Bu işte kimlerin ne şekilde ihmali, kusuru ve (bir adım ötesi) ihaneti varsa yetkili etkili makamlar bulsun ve cezasını en ağır şekilde versin...

Tarih sahnesinde devlet olarak millet olarak hiç bir devirde hatta hasta adam dedikleri son asırda bile bu kadar aciz kamadık, çaresiz kalmadık, bu kadar yıllarca süren göz yaşı da akıtmadık. Bu hâli pür melâli kabullenemiyorum, kanımı donduruyor.

Her şeyi teröriste yüklemek en basit sorumluluktan kaçma yolu. İt itliğini yapacak, puşt puştluğunu yapacak. Marifet iti ürdürmemekte, puşta fırsat vermemkete, katile cinayet işlettirmeyecek şekilde tedbir almaktadır...

Kim bizi bu hallere düşürdüyse açık ve net olarak söylüyorum, ihmal, sorumsuzluk, beceriksizlik ve ihanet noktasındaysa
devlet önce bunlarla mücadele etmeli... Ondan sonrası kolay, sınır içinde de sınır ötesinde de o zaman kat`i sonuca ulaşabiliriz.

İçimiz kan ağlıyor,
İçimiz kan ağladıkça birileri de zevkten dört köşe olup, horon tepiyor.
Allah bu milletin yüzüne baksın, evlatlarını korusun.
Allah bu milletin analarının gözyaşlarına acısın.
Allah bu miletin babalarının yürek sızılarını dindirsin...

Allah bir daha böyle bir yazı yazdırmasın...
AMİN.

Saygılarımla.
Hüseyin Gazi