Çıkar isen aklımdan eğer, yeniden atacak kalbim
olur da yolun düşer ya, geçer isen de
aklına getir ve saksıdaki çiçeklerini sula e mi
unutma, sende hâlâ o evin anahtarı var
eşyalar da olduğu gibi duruyorlar.
Ne kilit değişti ne de kapı
tahmin edeceğin üzere her şey bildiğin gibi
ister isen aç kapıyı, gir içeri
zati yokluğum korkutmuyor da seni.
Ki biz dışında her şey yerli yerinde
kokum da bekliyordur öpüştüğümüz o köşede
son gidişinden bu yana yıkanmayan o bardak
ya da şu an baktığında iğrendiğin o kaşık
tezgahın üstünde peçetenin üzerindeki çatal
ne şanslılar, çünkü son kez uzuvlarına dokundular.
Sonrasını sormazsın, biliyorum
dudaklarının değdiği her yeri öpüp durdum
şimdi rujunun üzerinde yapışıp kalan bir tutam toz
benim yaralarıma bocalanan bir tuz olsun.
Yokluğunda ev pek bir soğuktu
içim yanmamış olsa, çoktan ölmüş olurdum
hem altı-yedi bavul dolusu kıyafetim
bir de kaç koli tuttuğunu sayamadığım kitaplarım
onları da bir kamyonetin arkasına tıkıp
bunlar dışında her şeyi sana bıraktım.
Bil ki epey üzgünüm, sana bunu yapamaz
kitaplarımı artık senin ile paylaşamazdım
gidiyorum artık bu yerden, bu evden
artık tanıdığım tek bir yüze rastlamayacağım.
Kayıt Tarihi : 8.6.2017 17:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!