Kimsenin duyamadığı sesler duyarım
Dost diyerek uzanan elin
Kendi içindeki yaptığı pazarlığı
Konuşulanın
Her zaman düşünülen olmadığını
Görebilirim
Sizin sadece baktıklarınızı
Veya görüp de görmezlikten geldiklerinizi
Asfaltta kuruyan kan lekesinin kızıllığını,
Üç yaşındaki mezar taşını
Beni hep ileri sürükleyecek
Rüzgarları alırım sırtıma
Sırf bu yüzden
Her rüzgarda yönünü değiştiren akıllılar!
Deli derler çoğu zaman adıma
Bilirim kıymetini bardağın su dolu yarısının
Ama sorgularım aynı zamanda
Neden boş olduğunu geri kalan kısmının
Çok soru sorarsam eğer
Çalarlar soru işaretlerimi cümlelerimden.
Daha da ileri gidersem
Düşerim mavi boyalı bir binanın dördüncü katından
Ellerim ve gözlerim bağlı.
Koşarım sonsuzluğun o yemyeşil ormanlarında
Ağaçların rüzgara eşlik ettiği o en güzel şarkıda
Güller biten yaralı ayaklarımla
Koşarım yaralanmış yarınıma...
2005
Melih CoşkunKayıt Tarihi : 25.10.2005 00:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevgiler kardesime...
TÜM YORUMLAR (3)