göz alabildiğine hüzün mavisine meylediyor fecr-i katip
göz alabildiğine meçhulleşiyor günün en son siyahı
-ey yâr!
-ey heyezan!
-ey muzdarip zülüf!
Gözlerin haki bir ışık
Karanlık açıldı
Kapandı karanlık
Basınca düğmeye
Kapandı karanlık
Açıldı kapanıklık
-ey mâh! diye sana sesleniyorum
sen beni yalnızlığımda idam ediyorsun
kaybetmenin pahasına sevmeye çalışıyorum seni
ama gel gör ki umurunda bile olmuyor gidişimin gizi
sonra cebime sokuyorum geceyi
alabildiğine aydınlanıyor her yeri ıslak bir kentin
Korku;
Sirenlerin kırmızı ışıklarıyla yaşar bu şehirde
Bu şehir yanıp yanıp sönen bu ışılara alışır
Evlat gibi basar bunları göğsüne
Karanlığa direnirken erotik nefretinin dinelmesi
Derdim;
Bugün günlerden dünden daha güzel bir gün,
Bugün günlerden dünden daha güzel,
Bugün günlerden dün,
ve nedense kimi yağmurların ardından
gökkuşağı doğmuyor ucuz kentlerin üstüne
of be ne pahalı hayallerim var
düşlerin sevdanın kavşağında kaza yapmış
yalnızlık uzaklara yolculuk anonsu veriyor
ve ölüm içimdeki dekorda vals ediyor
Pencerem ve diğer pencereler
Özgürlüğün sonsuzluk imleriydi.
Odamın ve diğer odaların
Gökyüzüne açılan dış kapısı.
Kuşlarımın ve diğer sokak kuşlarının
Hacegan sofrası…
Gözlerini özledim
Anlamsız bakışlarıma son veren gözlerini
Yada geçmişten bu yana gizlenen gizemi
Ve kendini anlatan hayat hikayeni özledim
Anlasana işte;
Acı bir şurup yüzünden
Nefret ettim hastalıktan
Yine yenilirim nefretime
Okula gitmemek için
Sınıfta boş kalan sıranı görmemek için.
Köşe bucak arıyorum seni
En ıssız sokakların sakladığı
Sokak kızlarının kalbinde.
Ulaşamadığım yüreklere adadığım
Söz zincirlerinde…
Kaldırımlarda arıyorum seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!