ibrahim ünlü 23
ankara yenimahalle
harita mühendisi
[email protected]
Suya iner içimizdeki aç hayvan
Avcılarda suya inse keşke
Sukutta ve pusuda içimizdeki hayvan
Avcıları kovalmakta…
bir gün benim için sen:
'acaba o şimdi ne yapıyor? '
diye düşünürken;
bil ki:
ben her gün her an senin için
'acaba o şimdi ne yapıyor? '
Gireceğim gözlerine pencereden
Buğuya gömülürken
Karanlık camları
Ağlayınca…
Cebimde yüreklerin yükü
Güneş doğdu
Olmak
Yada olmamak
Sen sus
Bıçaklansın
Temmuz akşamlarından herhangi biri
Acıların şahıyım ben
Gözlerinin çarmıhına gerili bir intiharım
Alelade bir yalnızlığın
Kütlesiz boşluğundayım.
Ve ben ayrılığın son nakaratını
Ağırlığımca susarım…
özgürlük pencereden pencereye
büyüye gelen bir solgunluk taş saksılarda
özgürlük önce gardiyanların okuduğu
alaya sardığı bir aşk mektubu.
Özgürlük bu ülkenin cahili yeti.
Özgürlük daha ana karnında
kader; ölümü saklar taranmış kirpiklerinde
deniz dalga dalga fırtına olur
tuzu eksik gözlerinde!
Deniz kendini tükürür yalçın kayalara
Bulmaca karelerini doldurur gibi
Tenini gözeneklerinde
Engel değil şiire körlük
Ne sükût
Ne gümüş
Sözü altınlaştıran şiir!
Ve şiire altın kâfiye de bağlasan
Şiirdir şiir!
Her an şakağına dayalı kuyruğu
Arkasından kıvrılarak…
İstese basar zehri kendine
İntihar eder.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!