KAYIP HAFIZ
Kelamların şoförü olmaktır gayretimiz
Lakin,
Kalem nerede, hangi şerite akıtacak meramını,
Sağ şeritte aklın, sol şeritte duygunun mahallesinde mi seyir alır ömür yolculuğu.
Bana bir şey söyle madam, ya heyecanın yahut durgunluğun rotasında akayım artık.
Kör düğüm olmuş harfler. aç açabiliyorsan körlüğü. çöz çöze biliyorsan düğümü.
Bir zamanların tay ruhlu sesleri, olmuş şimdi bir alfabenin esiri,
Bolu beyinin kibri korkusu sarmalamış herkesi,
ve kimse kulak kesilmiyor, duymuyor,
artık bu düğümlenmiş sesleri,
his dilinin lal, dilin hissettiklerinin isyan diyarı.
Bir göz, yuvasının çeperi kadar görebilir.
Çeperi dışındaki her alan kör noktadır herkes için.
Sırtını dönmekle kör olmak arasında ne fark var ARKADAŞ,
.
Geçmişin muhasebesinde, dönüp bakamıyorsak ardımıza, kör karanlık kalmışızdır bugünün arenasında…
Bence madam,
rakı beyazlığıyla değil, saflığıyla güzel,
susuz yaşayabilen tek canlı türüdür bende.
kendi kendine çoğalabilen muhabbet hücresi sanki zalım..
ama ya bu mekanlar, hani şu ışıklı mekanlar
Mekanlar kül beşerle dolu herhal,
İzmariti bilirsin işte, hani izmaritten çekilen ruhlardan arta kalan küle dönüşmüş sanki buradaki herkes,
Yanıyor ömürleri,
Anlamak zor bu bağımlılık yaratan yanık ilişkileri,
Yalnız olanı sevmiyor bu cemiyet be madam…
Yahut yalnızlığı sevmiyor yalnız kalmayı hep özleyenler….
Yalnız kalamadıklarından mıdır bu yalnız kalanlara karşı bu antipatik giydirmeler….
Yalnızlık sevilmez mi madam,
Misal Yağmur, Tabiat ananın alın terisin sen, ve taneciklerin bana değerken ki sesinin yankısı ben en çok yalnızken duyabiliyorum.
Neyin yazgısı bu söylenenler. Yahut ta birazdan söylenecekler…
Sanki madam , seslerin manasındaki har sönük, seslere biçilmiş kaftanın her yanı sökük…
Seslerimizin çıplaklığı dahi kurtarmıyor düştüğümüz yavanlıktan hatta çirkinlikten. ..
Çok değer verdiğim seslere sırt döndüm gayri…..
şimdi tüm seslerden ari bir masanın eksenine yine kelimeler saklamak istiyorum.
Eveeeettt!!!!
Tanrının duvar yazılamalarına malzeme olmuş pörsümüş ömrüm….
Ömrüm de , ömrümü kaleme alanda hep bilin(e)meyeceksiniz maalesef.
Karşılaşırsak şayet bir gün bir yerde, sizi tanıyamadığıma üzülürüm,
Hiç beklenmedik yerde çıka gelen nöbetler,
Birde zorunlu hizmetler,
Rızaya hilaf yahut kabil, ilişkilerin düşüp kalktığı,
uyku tutmuyor be çocuk
bak o da tutunamıyor bana,
tutunamadık birbirimize ve unutamadık birbirimizi.
bak çocuk,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!