En çokta,
Kalabalığın içindeki yalnızlık koyar insana.
Çöldeki,görüpde içimediğin su gibi.
En çokta,
Hasretin sızlatır içimi,
Bilmiyorum, merhem dindirir mi ateşimi.
Küçükken, etraf daha bir kalabalık geliyor insana.
Sokaklar daha büyük, caddeler daha geniş.
Bayramlar daha neşeli ve sevinçli,
İnsanlar, insanlar insan gibi.
Çocuklarda ben ne zaman büyüyecem endişesi.
Kimisinin elinde ise gençlik resimleri.
Gökyüzüne salıncak astım.
Bulutlara yeni temizlediğim hayallerimi.
Umudum güvercin bacağındaki halka.
Ne kadar sağlam görünsem de...
Yüreğim paramparça.!
Hiçbir alıcı çekmiyor artık o kanalı.
Hayatımın frekansıyla oynadı bir yabancı.
Artık hangi şarkıyı dinlesem yabancı gelir bana.
Bana da cızırtılarda kaybolmak kaldı.
Hayat, koca yumruğunu tam gözüme patlattı.
Baktım da geçmişe, çoktan geçmiş.
Yanlızlığım bile yanlızlığına yenilmiş.
Gönüllerin sıcaklığı buz kesmiş.
Sevdaya ayırdığımız zaman, çoktan bitmiş.
Şimdilerde kalan kalmış, giden gitmiş.
Dün ile bugüne ait ne varsa al git.
Aklını başına, yüreğini yollara koyda git.
Sen, sana yakışanı yaparsın.
Tüm hayalleri yık, öyle git.
Bilirim pişman olmazsın.
Sevgimin nefretimi geçtiği geceler oldu.
Toprağın kokusunun burnumda tüttüğüde.
Deniz rüzgarları esiyor buralar yine.
Ve beton perdeler iniyor gözlerime.
Bazen kusmak istiyorum içimdeki sen parçalarını.
Her kusmak isteyişimde bir damla gözyaşı.
Artık sen ol çalan şu zili.
Aç kapıyı gir içeri.
Sev kimseyi sevmediğin gibi.
Okşa saçlarımı, kır dilimi.
Artık sen ol ısıtan şu bedenimi.
Yüreğini, yüreğime koy yüreğini.
Bak, bu sözlerim sana güzel kız.
Gülüşünde cenneti saklıyorsun.
Göz yaşında cehennemi yaşatıyorsun.
Sustuğunda ise sanki ağıt yakıyorsun.
Görüyorum güzel kız...Görüyorum.
Nefretin dağları deliyor.
Seni ben yazdım.
Sen boş bir kitaptın.
Seni ben çizdim.
Sen boş bir yapraktın.
Seni ben sevdim.
Çünkü; sen sevgiden anlamadın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!