Neden arama hiç sen bu sevdaya,
Uykular katlime verdi fermanı,
Rüyalar bulur mu derde dermanı.
Kaş çatıp gülşeni çöl eyliyorsun,
Gülüyor, bozkırı gül eyliyorsun
Bu sevda tanrının bir hediyesi
İstemem mutluluk çilesi yeter
Boşaltsam içimden bütün hisleri
Bana bu sevdanın darası yeter
Yalçın tepelerde beyaz kar olur
Dillerde dolaşan gizli bir sırsın
Dileğim odur ki yüzün hep gülsün
Gönlün mutluluğu, sevgiyi bulsun
Bir ömür boyunca gül gökçeçiçek
O altın saçların güneşin rengi
Nedeni olur mu gönül verince
Uzun bir türkü bu inceden ince
Rüyalarda söylenecek her gece
Tanrı'nın adıyla yemin edince
Ellerim sana uzansa kafamda bir düşünce
Nasıl ayrılırım bir kez gönül verince
Bir mum ışığı gibi hafif rüzgârla
Sönecek kadar cılız ve hassas
Bir orman yangını gibi hafif rüzgârla
Her şeyi kül edecek kadar güçlü ve zalim
Su gibi en küçük engel önünde
Durgunlaşacak kadar sessiz ve sakin
Düşüp peşimize yanma bizimle
Biz ufukta doğan çöl güneşiyiz
Sevdaya kapılıp kalma bizimle
Biz Kerem Aslı'nın can kardeşiyiz
Ümit bağlanır mı kuruyan dala?
Mendili uzattım, yaşı incittim.
Göz yapayım dedim, kaşı incittim.
Göğsüne yaslandım, döşü incittim.
Anladım, derdine çâre değilim.
Ne suskunluk bülbül? sesin çıkmıyor
Cennet bağlarına gazel mi doldu?
Bağın viran olmuş, gülün kokmuyor
Girerken bahara bu suskunluk ne?
Alışkın değilsin gülün solmaya
En son güldüğü tarihi
Çoktan kendi de unutan
Teselliden yoksun
Dertleri dertlerle avutan
Yıldızsız karanlık gecelerde
Derdini sadece kendisine anlatan
Gönülden gönüle yol var diyorlar
Kışın kar kapatır yazın heyalan
Ya benim gönlümde tek yönlü yol var
Ya da yol masalı külliyen yalan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!