Yağdı yağmur yine sen ortasında
Bir yaz gecesiydi kamersiz ben gibi
Şems'e çok vardı zaman donuktu
Yağmurdan etraf bulanıktı
Her yerde senden bir esinti
Zaman geldi saat yine seni ben geçti
Sonu olmaz nedensiz feryatların tükenmişliği
Olmaz hayatın sana acımasız affedişliği
Nedensiz sana sormaz kimse çaresizliği
Feryatların acımasız, kimse yıprandığını bilmez
Tükenmişliği affedişliği çaresizliği bilmez yaşamayan
Tozlu bir kaç hayal saklanırdı
Geçen yılların yıprattığı anılarda
Siyah beyaz rengi belirsiz
Bazen bir mektubun satırları arasında
Bazen de sararmış solmuş resimde
Belirir olur olmadık zamanlarda
Hayallerimiz vardı
Öyle masum bir o kadar acımasız
Oldu derken bitişini gördüğün
Toparlanmak istersin
İnanmak istersin
Kendini kandırdığının farkındasın
Karanlıkta ben yine bir başıma
Kar kaplamış soğumuş bir gece
Sanki kar değil hüzün kaplamış yeri
Yine senin derdindeyim
Yine sensiz günlerdeyim
Sıcak bir uyku kaplar tatlı bir de acı
Sevdin sen
Bir kelebek kadar masum
Bir çiçek kadar temiz
Koklanacak gül gibi huzur dolu
Bakışındaki ahenkteki giz gibi
Mutluluk istedin
Yağan yağmura sor doğan güneşe
Bir baharın sıcaklığında açan çiçeğe
Her rüzgarın ardından dökülen yaprağa
Günün akşamı ölüm, sabahı dirilmek mi?
Bir aşığın elindeki kaleme sor dilsiz kağıda
Verin bana çocukluğumu..!
Gerçeğini bilmeden hayatın
Yaşardım o masumiyetle
Bir başkaydı o gülüşler
Bir başka geçerdi zaman
Dert nedir bilmeden
Yoruldum sanki biraz
Kolumdaki saat bile ağır geliyor
Zaman öyle durmuş gibi geçiyor ki
Bilemedim uykunun saatini
Kaldırmak istiyorum bütün yükü
Her şeye yetişmek inadına yapmak
Durup durup eski yanlışları saymam
Kusursuz olmaya çalışmam artık
Öyle bir şansım olsaydı eğer
Görmezdim hatalarını yine
Neşeli olmaya çalışırdım
Yaşamın gerçeğini taşırdım..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!