Biraz şehir kokuyor tenin
biraz gül
biraz ben oluyor tenin
sonra çekip gidiyorsun ardına bakmadan
Nereye yürürsen yürü
Sen yalnızlığı seçtin bu hayatta
uzakları
birşey söylemeden çektin gittin
şimdi gözlerimde yaş var
ellerimde kalmış
ağlayan bir sonbahar ayrılığı
Eski bir aşk benimki
cüzdanıma sıkışmış
siyah beyaz resimler gibi
eski zamanlardan kalma
kırık dökük günlerimden arta kalmış
yarı ağlamaklı tebessümlerim
Geçmişime soruyorum
bu yalnızlıklar niye diye
ne bir cevabı var
ne bir sebebi
suskun duruyor
sanki yüzlerce savaştan yenik ayrılmış
Günler geçip gidiyor
bir merhabaya susamış gözlerle
takvim sayfalarını yırtmak avutmuyor insanı
kolay değil bu hazin ayrılıklar
gücün yetiyorsa gelde al yalnızlığımı
Zamanla unuturum herşeyi
gömülürüm yalnızlıklara
uçurum boylarından bakarken
sonsuzluğa dogru
dalar giderim yıldızlara
anılar halka halka dururken karşımda
Bir zamanlar
çok acı çekiyordum
sevda yüzünden
şimdi susturdum
rüzğarı
yagmuru
Karanlık çöküyor agır agır
bir şehrin yalnızlıgını kitap kitap okumak
çıkmaz sokaklara götürüyor beni
İçimdeki seni bir anlatabilsem
bir baglasam yüregimi zincirlere
Ellerim uzanmıyor ellerine
kırıldı umutlarım
geceler dinlemiyor beni
ve getirmiyor artık seni
ben unuttum
Şimdi benden bir tren kalkıyor
ezerek gidiyor
ugruna biriktirdigim
yolboyu hasretleri
bir akşam üstü
yine beni geceye dogru itiyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!