Bana gelmediğin her bahar vaktinde
Yazı bitirip sonbaharı umursamadan
Kışa geçiyorum kendimce delice...
Geçmiş sene önce çıkardığım paltonun kokusu
Sırtıma girmeden yavaş yavaş
Başımın tren vagon penceresindeki hali
Zincir boşluklarının arasında
Bir ağacın altına uzanan
İhtiyar bir zâtın hüznüyle
Özlüyorum seni.
Sokak lambaları dün geceden söndürülmüş
Neden aşk şiiri yazmadığımı
Bir Rüstem bilir
Bir de Niyazi
Zaten Recep bu muhabbetin en güzel türküsünü söyler
Trabzon'un en güzel adamı.
En büyük gırgırı da Kadir geçer
Bir cemiyetin muhteremi hatrına
Önce garibimi bıraktım
Sonra avaze bir sesle bağırdım.
Çok denedim çok söyledim
Denedikçe denedim
Ama ne dalgaya ne de kuşlara
Bana bir diyeceğin mi vardı
Yoksa bir koltukta ısınmak için
Kendi başının çaresine mi bakmalıydı
Üşüyen ayaklar
Ah kalbim!
Dudağın ucunda özlem
Aşk arzulamaktan sevgi sevişmekten geçer
Elde edince aşk,orgazm olunca sevgi biter
Arzulamak hepsinin üstündedir.
Öyle güzelsin ki
Kanım dondu
Beyaz çarşafı ser
Bana aspirin ver
Tüm değerlerim yükselsin
Yatak yorgan kızarsın
Mısralarım kışa çekilip sustular,
Söyleyemem!
Kalbim baharı bekler.
Sen benim şiirlerimin
İlk göz ağrısı.
Sahibi olduğum bütün satırlar
Senin için mütevellit.
Bundan önce yazdığım bütün şiirler
Senin baş harfinin önünde diz çöküyor.
Avareliğim,
Dün geceden kalma.
Uyanır gibi
Sabahtan uzağım ben.
Hafiften doğrulur gibi
Yoksa kayıp mıyım ben.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!