Rakı dediğin candır,
İçtikçe can yoldaşı olur sana...
İçtikçe doyamazsın...
Doymadıkça rengarenk düşlere bulanırsın...
Soluk soluğa atarsın kendini sokaklara,
Aşkını ezdiğin asfalt bildiğin sırım sıklam bir ayaz altında...
Sen git sevgili!
Tasalanma, aşk bana kalır.
Sen git, sensizliğinde kavrulayım ben,
Sen git de yalnızlık bana kalsın...
Sakın ola üzülme ama!
you're the lady standin' on the highest point in love pyramid in my heart ecology...
is that my heart beats explodin' over and over when I' seekin' the meanin' of your name in epistemology?
all I could find is your reality...
as real as fatality...
no one could ever smell a jasmine as gently as I do...
Sana bakmak,
Bakmaya dair duyduğum onca mükemmel söze rağmen,
Baktıkça ağız dolusu sövdüğüm bir utanmaktır artık…
Biri sana bakar ya,
Doyamaz ya baktıkça benim gibi güzelliğine,
Doyamadığım sövdükçe ağız dolusu küfürlerimin tümü sensin…
şimdi başka bir çift dudakla mı öpüşüyorsun?
adını bir fahişeninkinden farklı kılan şey
bu işi para için değil de aşk için yapıyor olman mı?
oysa ki deli divane ırmaklar adlarını
bense seni düşlüyordum,
Çanakkale'de en çok özlediğim şeyi...
mayıs sonu ısınan havanın soluğunu,
içimi ısıtıyor,
aşk bu...
temmuzda aşk dudakları çatlatan lodos gibi...
kavurur atmosferi susuz kalan özlemleri...
diyecek tek bir cümle bırakmaz ağızlarda,
teri kurumuş bütün tuzuyla 'seni özledim'den başka!
temmuzda aşk bambaşka...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!