Otuz yaprak vardır senin gülünde
Böyle güller, koklandıkça koklanır
Gamerede o güzelim azezi
Torbalanıp, saklandıkça saklanır
Darende’de bahçe bostan olunca
VATAN
Kahramanlık bu milletin özüdür
Yiğitler toplanıp, olurlar harman
Bu güzel vatanı korumak için
Uğrunda her zaman, olurlar kurban
Dostluğa, vefa derler
Evet, dost vefalıdır
Vefasız bir dostum yoktur
Çünkü onlar dost değil ki.
Ey güzelim bahar gelmiş bahçene
Lale,sümbül, güllerine vurgunum
O seherde figan eden bülbülün
Hayran olup, dillerine vurgunum
Hasret çile vardır uğrunda onun
Kısmet oldu bir ara geldik ya İstanbul’a,
Her yeri bir hazine, o güzel yarım ada.
İbretle izledik uçuşan martıları,
Sarmış Eminönü’nü kestane kokuları.
Sabah simit, akşam dürüm, usandım
Senden ayrı olmak ne zormuş hanım.
Sudan çıkmış bir balığım şu anda
Senden ayrı kalmak ne zormuş hanım.
Telefon olmasa, kaldıranım yok
Kadındır doğurur, soyu sürdürür
Anlamazsan eğer, yazıklar olsun.
Doğan her çocuğun anası vardır
Irak olur isen, yazıklar olsun.
Nasıl ki bülbüller güllere muhtaç
KIZIMA (KINA TÜRKÜSÜ)
Daha dün beşikte mışıl mışıldın
Yüzün ay gibiydi ışıl ışıldın
Dünyanın yüküne hemen koşuldun
Ne astarı, ne boyası kıymetli
Mühim olan ben kumaşa bakarım.
İki kuzu bir anası eder mi?
Tecrübeye bir de, yaşa bakarım.
Toy yapıyor ama var mı? Savanı
YEŞİLTAŞ’I BİR GÖRSEN.
Balaban’dan aşağıya inerken
Adı “Zümrüt” , Yeşiltaş’ı bir görsen
Tohma çayı kıyısından geçiyor
Suyu boldur, Yeşiltaş’ı bir görsen.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!