Hz.Muhammed İle Diyaloğum

Hz.Muhammed İle Diyaloğum

Hz. Muhammed İle Diyaloğum

Ey Muhammed nihayet senin huzurundayım
Kimim neyim önce kendimi takdim edeyim
Amacım ne nerden geldim sizden ne isterim
Gelmeme sebep ne detlerimi anlatayım

Ölümsüz eserinin mirasçılarındanım
Mirasın haram mı helal mi onu ararım
Çözümsüz sırların çözümünü isterim
Vereceğimi verir alacağımı alırım

Dünyaya sizden sonra geldim yerim fark etmez
Hiç bir çocuğun diğerinden farkı olmaz
Dünyada sorumsuz olup sorumsuz yaşanmaz
Manevi nimetlerin maddiden farkı olmaz

Ailem bana verdi senden aldıklarını
Tasdike geldim doğrumudur verdiklerini
Beğenmeyip getirdim şüphe duyduklarımı
Beklerim endişelerimi gidermenizi

Her şeyi veren eksik mi bırakmış dini
Her canlıya eşit dağıtmış o güneşi

Gidip de sen mi alıp geldin gökten Kuran'ı
Yoksa sana mı getirdi öğret diye biri
Neden sen sağlayamadın aynı adaleti
Kuran kimin gidermek için geldim şüphemi

Biraz sert olabilir eleştirimin dozu
Kılıfına girmiyor zalimlerin kılıcı
Keskin gibi ama yoktur dilimin bıçağı
Her yerde akmakta masum canların kanları

Hangi süreçler getirdi beni bu noktaya
Anlatıp vereyim keskin bıçağımı sana
O dili ister kopar istersen kes parçala
Kötülük büyüdü çekilmez oldu dünyada

Yobazlar zabit oldu giderler okyanusta
Gemileri dolu tıka basa ümmet ile
Her ümmet zihninde gider istediği yere
Ümmet bilmez zabitler götürür felakete

Kime sorarsan sor gidiyorlar Kaf Dağı’na
Kaf Dağları farklı ama hepsi aynı gemide

İnançlılar iyice azgınlaşıp taşkınlaştılar
İnanmayanlar tamamen vicdansızlaştılar
Kutsal değerlere bilime savaş açtılar
Maddi kanı manevi kan ile beslediler

Allah'ı bile küçümseyip dalga geçtiler
Ona tasarımcı denen yeni ad buldular
İnancın bilimi olur mu olur dediler
İnancın biliminin okulunu açtılar

İnanç bilimi evrimi çürüttü dediler
Gerçek bilimi geçek Allah'ı ret ettiler

Çıldırmış dünyanın aydın denen insanları
Sahte Tanrılar almış gerçeğinin yerini
Dünyaya yayıldı Harun Yahya safsatası
Gerçeği reddeder Yaratılış Atlasları

Ey Muhammed bilim aklın ürünü değil mi
Bilimi reddeden aklı ret etmiş olmaz mı
Aklı reddeden gerçekleri reddetmez mi
Bilim ile aklın yolundan doğru yol olur mu

Uzaylara açıldık onca kanıt yetmez mi
Yobazınki gerçek Allah bizimki sahte mi

Aynı Allah değil bilim ile inancın ki
Tanrılarının yoktur hiç bir ortak yanları
Kanıt bilimle yaratılışın çekişmesi
Taşıyamıyor dünyamız bu kepazeliği

Bilim yanıt verir Yaratılış Atlası'na
Yaratılış Safsatası kitabın adı da

Sahte Tanrının gelmiştir hayatının sonu
Nerden gelmişse geldiği yere gönder onu

Konuyu açayım kendimden misal vererek
Uyduruklardan değil olgulardan söz ederek
Dünyaya geldim herkes gibi çocuk olarak
Büyüdüm verilen bilgileri öğrenerek

Ne vermişlerse almışım sorgulamayarak
Henüz öyle bir yetim yoktu sorgulayacak
Hayvan bilimini biliyorken eğitecek
İnsan bilimi bilmez bizi yetiştirecek

Yetiştirildim aklı mantığı dışlayarak
Hayali söylence şeyleri gerçek sanarak
Öğrenmişim okunacak şeyi dinleyerek
Onun farkına varmışım tesadüf olarak

Eğitime devam ederken liseli olarak
Oruç tutar namaz da kılardım doğru sanarak
Yabancıları hor görürdüm kâfir bilerek
Hem onları aşağılardım pis gevur diyerek

Bunları hocalardan öğrenmiştim duyarak
Onları Allah dostu sanırdım inanarak

Göklerdeydim yüceliğimin azametiyle
Kâfiri sağa sola iterdim ayağımla
Ben onu hak etmiştim beş vakit namazımla
Haykırıyordum en yüksek ses ezanımla

Kopup gelmiştim Anadolu’mun dağlarından
Eğitime başlamıştım İstanbul’un göbeğinden
Taksim'deki Fen Atatürk Erkek Lisesin'den
Birde sınıf arkadaşım vardı Garo denen

Onunla konuşmak istedim din konusunda
Onu dinime döndürmek vardı niyetimde
Kendime güvenim tamdı yoktu zerre kuşkum da
Müslüman olur sanmıştım beni dinleyip de

Bir şey bildiğim yoktu duyduklarımdan başka
Gözün işini yaptırmıştım kulaklarıma
Kendimi bilgili sanırdım duyduklarımla
Onu dine davet etmek için geldim aşka

Kabul edip dinledi beni konuşturup da
Sonra sende dinle dedi beni susturup da

Bir damla suyun neyse etkisi okyanusta
Okyanustaki tek damla değildim yanında
Ezildim kanıttan bilgiden yoksun fikrimle
O kanıt gösterdi maddi manevi her hususta

Bu kafayla işin ne dedi fen lisesin de
Sözlerinin ilgisi ne akılla deneyle

Onun fikirlerinde kuşku yok tesadüf de
Savını destekledi bilimsel bilgilerle
Hiç rastlamamıştım öyle entelektüele
Dönüp kâfir sensin dedi içimdeki ses de

Duyduğum o ses gerçek oldu o günden sonra
Dine son verdim namaza oruça da
Çocuk bile bilirken kime ne dediğini
Ben bilmezmişim Allah'a ne söylediğimi

Doğru mu söylüyor başladım sorgulamaya
İçimi dinledim o da hak vermedi bana

Şunları da demişti duyuyorum şimdi de
Ne mana veriyorsun bilmediğin sözlere
Bilgin yetersiz benimle bile konuşmaya
Boş bilgiyle mi çıkarsın Tanrı huzuruna

Ne dediğimi sorunca Tanrıya namazımda
Boş gözlerle bakıp cevap veremedim ona

Bilmiyorsan devam ederiz öğrendiğinde
Müslüman’ım dersin yok Kuran'ı bildiğin de
Nasıl inanırsın hiç bilmediğin bir şeye
Dostum der misin hiç tanımadığın insana

Şampiyon olup geldik bu geçici dünyaya
Milyarlarca spermi bırakarak geride
Günlerimiz geçerken en çetin imtihanla
Ölümsüzlük kazanılmaz dudak oynatmakla

Son sözleri bana çok çok akıllıca geldi
Tüm dinliliğimi bilgisizliğim bitirdi

Okul çıkışı vardım önce kitapçıya
Ben bilmezken o biliyor bilmediğimi de
O utanç hiç silinmedi hala benliğimde
Namazı bıraktım manayı öğrendiğimde

Aklımdan geçen başka ağzımdan çıkan başka
Bakıp gördüm ki yabancı olmuşum ben bana
Sanırdım her şeyin en iyisi var duada
Türkçe dilden daha yüce sanırdım arapca

Manasını öğrenince çok kızdım kendime
Söylenmeyecek şeyler söylermişim namazda
Tebbet suresiydi sevdiklerimden biri de
Dua diye okuyormuşum meğer beddua

Beddua edilerek gidilir mi cennete
Beddua ettiklerim ölmüşler üstelikde
Pek yok beddua edilecek konumları da
Olurdu Hiroşima’yı yıkan onlar olsa

Bu düşüncelerle son verdim ben de namaza
Birçok nedenim var bimez kalkarsam saymaya

Bizde bir söz vardır Hay'dan gelen Hu'ya gider
Manasını bilmez herkes biliğini sanır
Manası Allahtan gelen Allah'a gider
Söyleyen sanır emeksiz işten hayır gelmez

Ne dediğini bilmeden kılınır namazlar
Akıl ile aynı şeyi söylemez ağızlar

Varalım diye geldim doğru olan karara
Gerçeğe gidelim gerçek her ne olacaksa

Uçaklar nasıl ses duvarını aşarsa
Kendi seslerini de geçip onu duymazsa
O sesli sessizlikte yapa yalınız kalırsa
Öyle bir sessizlikte başladık konuşmaya

O sessizliktedir manaların manaları
Ordadır gözün göreni kulağın duyanı

Yolumuz bilimdir hedef mutlak hakikatler
Çalışmalarımıza engel olur zorluklar
Allah'a ulaşamaz mı marsa ulaşanlar
Ulaşılmadık bir yer bırakmazken inananlar

Yaratılış Atlasına baksın inanmayan
Orada olanaklı her olanaksız olan

Acı da olsa konuşmalıyız gerçekleri
Ölüm dahi gerçektir var mı daha ötesi
Tartışabilirim varlığımı yokluğumu
Yitirmiş değilim ne aklımı ne fikrimi

Var olanlar bilebilir mi var olduğunu
Biz biliyoruz matematiğin varlığını
Matematik biliyor mu o olduğunu
İki artı iki bilir mi dört ettiğini

Arıyorum kendi varlığımı yokluğumu
Görüyorum kendini bilmezin varlığını
Matematiktedir Tanrının yanılmazlığı
Gördüm varın varlığını yokun yokluğunu

Yalnız var olan biliyorsa var olanları
Matematikte tanıyor olmalı bizleri
Tanıdığından olmasın kimsenin kuşkusu
Yanılmazlığıdır bizden üstün tarafı

Ben değilim ben sanılan görünür bedende
Her kimse o görünmektedir ben kılığında

Ey Muhammed sensin inananların tanığı
Tek sensin gören hem Allah'ı hem cebrail'i
İnananlar böyle yazdı güneşe adını
Sanmıyorum yazanın samimi olduğunu

En vahşi kanlı dönem senden sonra başladı
Müslümanlar İslamiyet'i yaymak istedi
Kanlı kılıçlar öğüt vermek için çekildi
Vahşi Bedeviler ahlak dersine başladı

Dünyaya yayıyorlardı Allah'ın adını
Tarihe yazdırdılar kanlı zaferlerini
En keskin kılıçlar olmuş onların kalemi
Masum insanların kanıdır mürekkepleri

Bunları kabullenmez bilim insanları
Zafer çığlıkları atıyorken inancınki
Bilimi saptıranlar insanı saptırmaz mı
Varılan sonuç bu gerçekleri göstermez mi

Bilimsizin Rabbi Rabsizin bilimi olmaz
Bilim Allahtan gelir Allahsıza ulaşmaz
Hangi bilimi bulmuş var mı hangi Allahsız
Onlar kötülük yapar yaşayamaz şeytansız

Tanrıyı anlamak için doğaya bakmak şart
O anlaşılamaz kutsal kitaplara bakılarak
Şattır bilimsel bilime gereksinim duymak
Rabbe ulaşılamaz bilim terk edilerek

Yaratılışçılar bizlere yeni din buldular
Bilimcilere Darvin’in dininden dediler
Beni hiç gücendirmeyip onurlandırdılar
Darvinciler kayıp edenlerden olmadılar

Darvin inanıyordu Tanrılar Tanrısına
O Tanrıya inanmıştır her yüksek insan da

Bakalım o sözün bu günkü çevirisine
O eşit tüm şeylerin ilahi tanrısına
O Tanrıdır Darvin’in inandığı Tanrı da
Onun ne fikri ne de şekli benzer insana

Uyduruk bir sözdür inaçlının başarısı
İmkansızdır Darwin gerçeğinin çürütülmesi
Geçmek bilmez Darvin’in tokatının acısı
Güya çürütülüp çöplük olmuş teorisi

Darwin’in öğrendiği bilim din bilimiydi
Yüz yetmiş sekiz din öğrencisinden biriydi
Okulunu onuncu olarak bitirmişti
Başarılıydı sıradan öğrenci değildi

İspatlamak istiyordu Rabbin varlığını
Kendine uygun buldu Galapos adasını
Farklıydı öğrendikleriyle gördükleri
Değişmekteydi Yaratanın yarattıkları

Değişiyordu ol deyip de oldurdukları
Mükemmel değil miydi onun yarattıkları
Yok olmuşlardı ol deyip de oldurdukları
Kati kanıttı doğanın ona sundukları

Kutsal kitaplar der atalarımız maymundan
Bu manayı ben çıkartıyorum şu sözlerden
Rabbin Hezekiel peygambere seslenmesinden
İnsana ayak üstüne dikil demesinden

Dikil de seninle söyleşelim sözlerinden
İnsanı böylece ayırıyor hayvanlardan

Yaratışçılar Tanrı der ikincil yasaya
Allah yapıyor der hücrelerin yaptığına
Öyleleri göndersek uzak gezegenlere
Sonra araç göndersek bilgileri dışında

İnsana tapar ilahi tasarımcı diye
Gerçeği söylesek de inanmazlar kimseye

Yanılsalar da yanıldıklarını anlamaz
Yanlışlardan dönüp doğrulara yönelmez
Yanılıp da gerçeği bulana pek rastlanmaz
Doğru yoldan eğriye koşanlardan geçilmez

Yanlıştan dönenlere doğmatikler denemez
Dönmeyene de ondan başka şey söylenemez

Her iyi şeyin birçok derdi vebası vardır
Bilimin vebası ise yaratışçılardır

Gerçeğin güveneceği inanç mı bilim mi
Bilim ise az bile etmişim o sözleri

Evrim kuramı deneylerle kanıtlanmıştır
Kuramlıktan çıkıp olgulara dönüşmüştür
Dahası bilim teknolojisine geçmiştir
Yaratışçılar tek yaratılış görmemiştir

Şimdi bilim her çeşit canlıyı yaratıyor
Yaratışçının tasarımcısı ne yapıyor
Unuttu mu acep neden daha ol demiyor
Neden aniden oluşa tanık bulunmuyor

Bulunmamasının bence çoktur nedenleri
Saymak istiyorum ben onlardan bir kaçını
Gerçek değil hayaldir onların gördükleri
Gördüğünü söylüyor sağlıksız akılları

Çoklarının yalandır birbirinden duyduğu
Yalanı gerçek sanırlar ondandır inadı
Yalan söylerler ama değillerdir yalancı
Başarısız öğrenci doğru sanır yanlışı

Tamamen şansadır bildiğiyle bilmediği
Ayna gibidirler yansıtırlar gördüğünü

Sanır kendini Rabbin en mükemmel varlığı
Hiç bir yobazın yoktur bundan zerre kuşkusu
Sureti Tanrı sureti ruhu üfürüğü
İşte o mükemmellik reddettiriyor bilimi

Bilimi reddeden bilebilir mi doğruyu
Kimi bilerek kimi bilmez söyler yalanı
Yalan denemez söyler doğru sandıklarını
Bilmiyorlar sanının yalancı olduğunu

Ecük bücüktür bazı insanların bedeni
Kiminin gözü kör kiminin sağır kulağı
Kiminin ayağı sakat kiminin kolu
Kimileri sapasağlam kimileride felçli

Bunlar görünenler ama gerçekler değil ki
Gerçekler gizlidir hem sanılandan çok acı
Gerçek olan insanın aklı insanın içi
Sağlıklı görünen olabilir en beteri

Ben bilirim Japonya’yı yakıp yıkanları
Kahraman olup kahramanca karşılananı
Dünyanın yüzünde o vahşetin alçaklığı
Kötülüğün böylesi sevindirir şeytanı

Kiminin akıl gözü kör kiminin kulağı
Birçoğu kör cahil yoktur hiç bir eğitimi
Kimi başkasının kimi arzusunun kulu
Cahil alim sanır kör papazı imamı

Tanrıdan öndedir liderleri ölüleri
Mükemmelcinin açık mükemmelsizliği
Ortada iyiyim diyenlerin kötülüğü
Tanrıyı tanırım diyeninTanrısızlığı

Ölenler öte dünyaya selam getirdi mi
Böyle bir şeye yeltenen insanlar oldu mu
Sana gelirken hiç selam getiren var mı
Getirmemeleri inançsızlıktan değil mi

Selam getiren olmamış görünür acısı
Gerçek değildir inandım diyenlerin sözü
Belki ben olurum sana inananın ilki
İnandık der yalan söyler insanların çoğu

İnandım diyorsam bilki söylerim gerçeği
Şu an temsil etmekteyim bütün insanlığı

İnandık diyene şahit değil kendi aklı
Tanıklık etmez inanlılara kendi gözü
Kapalı gördüm sana gelen bütün yolları
O yolları kapatmış onların kuşkuları

Dini kullanır dinciler samimi değildir
Yaptıklarını ben sanmam şeytan yapabilir
İyi kötü aynı örtü altında saklıdır
Onlar hak yolda değil savaşım ondandır

Kötü niyetliler iyilerin şeklindedir
Görünmeyen şekli şu hikâyede gizlidir

Genç kız başından geçen şu olayı anlatır
Papazları Yaratıcının temsilcisi bilir
Hocası olan papazın tacizine uğrar
Buzdan yılan gibi eli vücudunda gezer

Olanlara içindeki vicdanı karşıdır
Hocalarının öğretileri aklındadır

Kendi içinde kendi vicdanıyla savaşır
O savaşı şeytan ruhlu papaz kazanır

Mücadelenin sonunda şu kararı alır
O soğuk el cehennem alevinden iyidir

Mutlak olmayanları etmişler mutlak doğrular
Doğruları inançsal ve akıl dışıdırlar
Bilimde de benzer bir yanılmazlık ararlar
Bilimin yanılmazlık kitabı yok bilmezler

Din her şeyi açıklamış açıklanacak yok
Bilimde açıklanandan açıklanmayan çok
Bu gerçeği görebilen yaratışçılar yok
İnanç ne görür ne duyar gözü kulağı yok

Sözler insanların anlaşmalarına yetmez
Çaresizlikten sürünenleri kimse duymaz

Mümkünlerin oyunu oynanır bilmek gerek
Tanrının tüm yasaların sınamak gerek

Birbiriyle karşılaşır her çeşit atom
Tanıklık etsin bize oksijen ile altın
Onlar karşılaşınca birleşmezler bilirim
Kimyasal reaksiyonlara girmezler derim

Her şey belli yasalarla hareket eder
Bunun aksini iddia edense yalan der

Evrim gerçeğinin zincirleridir fosiller
İçlerinde gizleniyor yazılı belgeler
Doğa ile uyum sağlar onu anlayanlar
Biz yaratıldık der öğünür yaratılışçılar

Siz evrildiniz diyerek bizle dalga geçer
Kendini insan bizi maymun soyundan eder

Oyalamakta onları uyduruktan sözleri
Uydurukçunun uydurukçudur okulları
Adı yaratılış Araştırma Ensitüsü
Dâhianece var onların da buluşları

Aşağıda sıralanmaktadır bazıları
Allah adını hafif buldu teazileri

Allah'ın adını değiştirdiler ilk önce
Akıllı tasarımcı uygun göründü ona
Darvin'in dinine döndü evrim kuramı da
İlahi yaratılışta ani oluşuma

Yükselme devrine girdiler bu buluşlarla
Aynı hızla giderler bilmezler dur durak da

Böyle gelişti Harunculuk Yahyacılık
Eski deyimlere yepyeni deyimler bulduk

Kusursuz varlık indirgenemez karmaşıklık
Yaratılış doğmasına geldi şu karşılık
Yaratılış bilimi dediler çok şaşırdık
Cennete uçmak için hazırlığa başladık

Bilimsel kuramların tamamı çürütüldü
İspatsız yaratılışın atlası basıldı
Atlasları bedava parasız dağıtıldı
Su gibi para aktı reklamları yapıldı

Paranın kaynağını soransa hiç olmadı
Soramazlar çünkü onda alın teri yoktu
Rabbimiz sever çalışanı alın terini
Zamanında verir o herkesin yemeğini

Aklın ve bilimin bilmedikleri bilindi
Dünyada bilmedikleri hiç bir şey kalmadı
Kos koca atlaslara bilgileri sığmadı
Her yerde yankılandı kör inancın zaferi

Önce yaratılışın okulunu açtılar
Sonra yaratılışı ispata çalıştılar
Başaramayınca bilime savaş açtılar
Bilime bilimi öldürtmeye kalkıştılar

Olanaksızda olanaklıyı aradılar
Turnuvaları tribünlerden izlediler
İzleyicilerden şampiyon olur sandılar
Bilim denen kayanın en sertine çarptılar

Suyu çekilen göllerde balığa döndüler
Kurda kuşa yem olup çırpınarak öldüler

Yaratışçılarında var profesörleri
Vardır leylek teorisi kaburga kuramı
Biri çocukların var oluşunun kanıtı
Diğeri de dişinin yaratılış olgusu

Hastanelerde var muska üfürük bölümü
Erkek ölüye değemez kadın doktur eli

Ey Muhammed lafı uzatmanın yok gereği
Sana getirdim içimizi kemiren kurdu
Ne ben seni kandırabilirim ne sen beni
Her ikimizin kafası Allah'ın eseri

Düşüncem bilim insanlarınki ile aynı
Beynim sağlıklımıdır yaptırmadım o testi
Eğitim ve bilgimi görmekteyim yeterli
O yeterliliğim veren bana cesareti

Senin aklın sağlıklı her yerde var kanıtı
Aksi olsa taşımaz dünya bu rezaleti
Rezalet dediğim inançla bilimin savaşı
Yerden gökten fışkırıyor bilimin kanıtı

Her yeni bulgu yalancı çıkartır inancı
Onun için söylemeni beklerim gerçeği

Eskiler gibi sanıyorlar seni yalancı
Yalancı dedirttiren bilimsel olgu bulgu
Bu yüzden kendimizde göremiyoruz suçu
Seni suçlu sanıp haykırıyoruz bunu

Tevrat tır Musa’nın göklerden gelen kitabı
Bilim insanı ona der İsrail tarihi
Kayıp Allah'ın parmağıyla yazdığı taşı
Meydanda iken eski çağların tabletleri

Sizi desteklemez Sümer Babil kazıları
Kutsal kitaplardan önceymiş Nuh'un Tufanı
O tufanlarda geçmez Nuh adı Allah adı
Kutsal kitaplardaki Tufan açık alıntı

O bilgilerin Sümerlilerdedir kökleri
Bu gerçeği kanıtladı bilim insanları
Çeşitli müzelerde sergide bulguları
Hileye olanak vermez bilim olguları

Araştırmamı sürdürmekteyim çok derinden
Bilimin metotlarıyla değişik yollardan
Bilim vazgeçemez Tanrının yasalarından
Gerçeği anlat kurtar bizi kuşkulardan

Allah'ın yasalarını alırız bilimden
Kim bilime Tanrı yasalarını veren
Hangi yasaları vermiş bilime Kuran
Aynı Rab değil mi Kuran'ı sana veren

Hiç şüphemiz yok bize yardım edeceğinden
Hiç olmadı senin kötülüğünden söz eden

Kuran'ı dikkatlice defalarca okudum
Allah katından inmiş hiç bir şey bulamadım
En iyi kitaplardan bir farkını görmedim
Bu yüzden ona Tanrının sözü diyemedim

Sizden daha iyi dinleyici hiç görmedim
Dinleme sabrınıza akıl erdiremedim
Beni ikna edin kendimi yok bileceğim
Daha büyük söz varsa onu da diyeceğim

Tüm innsanlık adına Müslüman olacağım
Tek din var bildirgesini yayınlayacağım

Böyle bir şey olmaz olursa mucize derim
İnanmadığım şeylere inanır olurum

Söz sizindir can kulağımla dinleyeceğim
Sabırda siz gibi olmayı deneyeceğim

Muhammed’in Yanıtı

Sorarım evren Tanrının ise yöneten kim
Sahibi Rab ise elbette yönetim onun
Kim der evrenin yönetimi rastlantıların
Öyle bir düşünceye nasıl sağlıklı derim

Rastlantımıdır yönetimleri insanların
İnsanı yönetme sorumluluğu kura'nın

Tanrı değil midir tüm şeylerin tek sahibi
Kim ona evreninden çektirecek elini
Bittimi kalmadı mı onun yapacak işi
Bilime verelim idare etsin evreni

Kuran'ın konusu insanların yönetimi
Her şeyin var da bu konunun yok mu bilimi
Varsa ne o konunun yasası teorisi
Yok mu o bilimin Newton'u Galilleo'su

Cisme etkiyen kuvvetlerin varsa yasası
Bilinirse nereye gidip ne yapacağı
Başıboş mudur yok mudur insanın yasası
Boş verirsen yaşarsın en olumsuz kâbusu

Bitmek bilmez bilimle inancın kavgası
Biz mi çıkarttık sanmaktasınız savaşı
Nedir onların birbirlerinden talepleri
Yok birbirlerini ne duyup ne gördükleri

Şudur onların birbirlerinden istekleri
Olun diyorlar diğerlerine bizler gibi

Böyle bir şey olur mu olması hiç mümkün mü
İnanç’ın bilime dönüştüğü görülmüş mü
Bırak dönüşmeyi birbiriyle örtüşmüş mü
Biz gerçeği görmemişiz de onlar görmüş mü

Bakmalılar kendilerini sorgulamaya
Kuran'ın ihtiyacı yok insan yardımına

Hep yukarı bakılır bakan yok aşağıya
Kendinden başkasını görmek istemez üstte
Olanaklı mı imkan var mı böyle bir şeye
Kuranın bilimsel konusu da budur işte

Akıl bilim deneyüstüdür üstelik de
Kimse bakmadı ona o değeri verip de

Bunu açıklayacağım bir iki örnekle
Doğruluğu kesindir kanıtlanabilir de

Bilimcileri hızlı bir trene alalım
Vagonların üst ve yanlarını kaldıralım
Orta vagona bir pinpon masası koyalım
Saniyede elli metrelik bir hız verelim

İnançlıları dışarıya sıralayalım
Bilimcileri trenin içinde tutalım
Topu pinpon masasına vurup sıçratalım
Bizde tepede oturup tepeden bakalım

O hareketin olgularını gözleyelim
Vagon ve vagon dışındakilere soralım
Aynı şeyleri mi görmüşler inceleyelim
Yer değiştirerek deneyi tekrarlayalım

Aynı olayı her iki gurup farklı görür
Onlara hareketli bizlere durur görünür
Kendi gördüğünü görenler gerçekten kördür
İnançla bilimin sorunu da işte budur

Önce bilimcilerin konumuna bakalım
Konunun derinliklerine sonra inelim

Topun düşey hareket yaptığı gözlemlenir
Yani zıpladığı yere düştüğü görünür
Bilimcilerin tamamı aynı kanıdadır
Nedeni ise hepsi aynı ortamdadır

Dışarıdakiler aynı olayı farklı görür
Bu olay deney ile iyice anlaşılır

Dışarıdakiler topun yay çizdiğini görür
Çünkü tren durmuyor hareket halindedir
Bir saniyede aldığı yol elli metredir
Yayın uzunluğu o yayı kesen düzlemdir

Aynı olayı her iki gurup farklı görür
Her iki gurubun gördükleri de doğrudur
Onlar paylaşmayı henüz öğrenememiştir
Hepsi derin uykuda henüz uyanmamıştır

Bizse onu tepeden hareketsiz görürüz
Tarafsız olmaz isek onlar gibi oluruz

Yapılan deneyin her gurup ayrı tanığı
Bir gurup görür topun düşey hareketini
Diğer gurupta görür onun yay çizdiğini
Biz ise görürüz hareketsiz kaldığını

İşte bu inançın bilimle süren savaşı
Bilimciler bilimi bilmez dinciler dini

Çok çok azdır gerçeği görenlerin sayısı
Gerçeği görene vurulur deli damgası

Gerçeği çıkıp anlatır kuran denen biri
Tanrının zar atmadığını söyler diğeri

Her insan onları dinleyip de anlayamaz
Bazen anlamak yetmeyebilir kavrayamaz
O olgunun tarafsız gözlemcisi olamaz
Her ikisine eşit mesafede duramaz

Bunlar özel genel görelilik kuramları
Bu kuramı bilmez savaşın muhatapları
Andırıyorlar mezarlardaki ölüleri
Var duymayan kulakları görmeyen gözleri

Bir tek kitap yok kuran'dan daha iddialı
Taşımam der ne kuşku nede tutarsızlığı
Hiç bir ölümlünün yoktur benzer iddiası
İnsan ölümsüz olsa veremez o kararı

Ben indimde geldim diyor Allah'ın katından
İnmeyi bilen insan yok yukarı çıkmaktan
Kuran'ı gören olmadı yukarı bakmaktan
Görürsün onu gittiği yerlerde ararsan

Kuran derki insü cin bir araya gelseler
Benim benzerimi yapmak için çalışsalar
Birleşerek birbirlerine destek verseler
Benzerimi dahi ortaya çıkaramazlar

Tutarsızlığın zerresi yok der kesinlikle
İddia eder hiç boş söz söylemediğini de
Kuranın savı nedir bunlar savı değil de
Bilime ne denir bunları anlamamışsa

Kuran'ın en büyük iddiası şudur bence
Her karşı sav çürütülmüş daha güçlü savla
Mucize onun ilk ağızdan dinlenmesi de
Ondan onun değiştirilemez olması da

İnsan değil Kuran'dır her daim canlı olan
Ulaşmanıza ölümünüzdür engel olan
Ölüler için değil canlı içindir Kuran
Bilgelikte yoktur onunla yarışacak olan

Aristo'yu bin yıl sonra Galileo çözdü
Bin dör yüz yıl sonra sıra Kuran'a geldi
Bu güne dek henüz kimse onu çözemedi
Umutlar bitti anlatmak yine bana düştü

Bilimin Dediği Ölümsüzlerin Buyruğu'dan alıntı

Yunus Öztürk 1
Kayıt Tarihi : 10.9.2012 02:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yunus Öztürk 1