Hz. Muhammed'e Şiir Şiiri - Yorumlar

Evvela; Cennete kimlerin ne şekilde gideceğini cennetin, ve insanların yüce yaratıcısı olan yüce Allah son kitabı Kur'anda belki bin ayetiyle beyan etmiştir. Oraya girmenin ilk şartında, ona ve inanılmasını emrettiği gaybi şeylere kayıtsız şartsız iman etmek vardır.İkinci şartında ise emir ve yasaklarına ama'sız ve lakinsiz teslim olmak ve bunları da sadece onun rızası için yapmak vardır.İşte bir kişinin cennete girmesi için bu iki şartın yerine gelmesi mutlaka beraber olmalıdır. Onun içindir ki asrımızın büyük alimlerinden birisi; "İMANSIZ İSLAMİYET SEBEB-İ NECAT OLMADIĞI GİBİ İSLAMİYETSİZ İMAN DA MEDAR-I RIZA OLAMAZ!" demiştir. Yani; bir kişi kalben iman etmediği halde dini kaideleri yerine getirse onun yaptıklarının indi ilahide bir değeri yoktur! Aynı şekilde bir kişi ağzıyla iman ettim deyip de arkasından İslamın gereklerini yerine getirmezse onun imanı -eyleme dökülmeyen kuru bir söylem olması hasebiyle- yine onu gerçek bir mü'min ve müslim yapmaz dolayısıyla da onu cehennemden kurtarıp cennete sokmaz! İnanmayanlar Kur'anı baştan sona incelesinler ve mevzuya ayn-el yakin ve hak-el yakin olarak muttali olsunlar!

Saniyen; Bu şiirin yazarı olan batılı zatın dedikleri Muhyiddin El-Arabi ve Celaleddin Er-Rumi'nin sapık mezhebi olan "VAHDETÜL VÜCUT" mezhebindeki sapık görüşlerin tıpkısının aynısıdır. Yani Kur'ana ve sahih sünnetlere uygun gerçek bir din ve de peygamber tasvirini yansıtmamakta tam tersine içinde leş gibi şirk kokan uydurma bir din ve peygamber portresini nazara vermektedir. Onların gayesi tıpkı diğer oryantalistler gibi gerçek İslama ve hakiki peygambere methiyeler yapmak değil- çünkü gayeleri gerçekten böyle halis olsa idi önce kendilerinin orijinal birer mü'min olmaları ve isimlerini de müslüman yapmaları gerekirdi- tam tersine İslama ve Müslümanlara dostmuş gibi görünüp İslamın içine sokulan bid'atlerin ve hurafelerin yayılmasına yardım etmektir. Böylelikle müslümanları ayakta tutan ve onlara iki cihanın saadetini bahşeden kudsi düsturlardan onları uzaklaştırarak kendilerine benzetmek ve cehennem de kendilerine arkadaş etmektir vesselam! Resulullah'ın gerçek kimliğini öğrenmek isteyenler uydurulan hurafelere değil onu peygamber olarak gönderen Allah'ın son kitabı Kur'an-ı kerime baksınlar! O zaman bizim ne kadar doğru konuştuğumuza-şayet niyetleri bağcı dövmek değil ise- bizzat onay vereceklerdir.

Herkese hayırlı çalışmalar.

Çevirmen şiiri yeniden yazmaz, ancak burada olduğu gibi şiire yeni bir ruh vermese de sözcüklerle oynayarak şirin ruhunu korur.Yaptığı işin hakkını veren çevirmene ben de teşekkür ederim.

Ancak ben bu şiirin gerçek sanatçıları gösteren yönüne dikkat çekmek istiyorum. Şimdi sizi günümüzde pek çok kişiyi kızdıracak eserlere imza atan sözde sanatçıları hatırlatıyorum. Peygamber efendimizi, dinimizi karalayan yazıları ve çizgileri hatırlatıyorum.

Gothe önce orijinal eserler vucuda getirdiği için sanatçı değil, insana yaraşır duyguları düşünceleri kaleme aldığı için sanatçı ünvanını aldığını söylemek istiyorum.
Yani sanatın önceliği özgün olmak değildir elbet özgünlük de vardır ancak ilk kural insanı yücelten anlayışları konu edinmesidir, insana ve insanlığa katkı sağlayacak eser olmasıdır.
Yani bu eser dinler arası barışı ve kardeşliği ortaya çıkaran bir eser olduğu için mühimdir...

Bazı dostlarımızın baktığı ilk ve tek şey malesef özgünlük olması sebebiyle bu yorumu getirdim.Pek çok kişi sanat eserlerinin özelliklerini farklı farklı belirlese de benim önceliklerim aşağıdaki şekildedir.

Sanat Eserinin Özellikleri Nelerdir?

1. Sanat eseri kişiseldir. Eser sahibini yansıtacak emare ve izler taşır.

2. Sanat eseri estetik kaygıyla üretilir ancak estetik olan şey toplumu aşağıya çekmez,değer katar insanı ve insanlığı zenginleştirir..

3. Sanat eseri özgündür; orijinaldir.

4. Sanat eseri etkileyicidir ve kalıcı duygular, düşünceler uyandırır,davranışlar geliştirir.

5. Sanat eseri mahalli ve milli izler taşımakla birlikte evrensele ulaşma kaygısı taşır.

kim nereye gider bilinmez de, bütün ırmaklar ya göle, ya da denize dökülür!.

ben varsa eğer, cehennemi seçtim bir kere; o da burada görünür...

dedim, ve dinci yobazın söylemini aktarmak istiyorum:

hep bu dünya için çalışmayın, öteki dünya için de çalışın dedi. onca öğrenci yetiştirdim, kimsenin hakkını yemedim, evime köyüme kendime sahip çıkıyorum, yetmez mi dedim.yooo dedi, İslamın şartlarını da yerine getirmelisin, cennete gidemezsin dedi...o zaman dedim, hadi ben gidemeyeceğim, ışığı, tekerleği, aşıları, uçağı, çamaşır ve bulaşık makinesini, motorları bulanda mı gidemeyecek? gidemez, çünkü onlar müslüman değil dedi..

kafaya bak hele!..bu toplumu bu hale getirenlere ne desem azdır yeminle...

şiire gelince:

zannettim ki, coğrafyanın elemanı olan nehri anlatacak!.değilmiş meğer..:)vara vara vardı bir çöle, oradan da bir dağa..dağdan indi, Muhammed’in yanına geldi..

hoşgeldi, sefageldi!..

Öncelikle tercüme yapan arkadaşımıza teşekkür ederim. Ancak tercümede bir yer gözden kaçmış. Tercümede;
'Kardeş ayırma bizi koynundan,
Bekliyor Yaratan.' denilmektedir.

Bekliyor kelimesinden önce 'koynunu açmış' kısmı eksik kalmış.

Saygılarımla.

Goethe nin böyle bir şiirinin olduğunu bilmiyordum. Duygu yüklü güzel bir siir.

Olağan üstü tokat Müslümanım diyenlere
Bir gavurluk var inanç şemsiyesinin içinde
İnanç kiminin dilinde kiminin kalbinde
İşin sırrı dünya kardeşliğinde
Yaşayın artık Hak adaletini, sevgisini anlayarak
Kurtulun pulundan etiketinden

Mekanı cennet olsun
İsa Musa Muhammet aşkına

Hazreti muhammede s.a.v.
Şiir yazmak neden bizim şairlerin aklina gelmediki

Hazreti muhammede s.a.v.
Şiir yazmak neden bizim şairlerin aklina gelmediki

ilk defa görüyorum bu şiiri

Hazreti Muhammedi Müslümanlar bile şiir diliyle bu kadar yalın, güzel anlamış ve anlatmış değiller. Çok güzeldi...Ant++