Aşk denen yolculukta yolları paylaşmıştık,
Karakışın bağrında gülleri paylaşmıştık,
Günü,haftayı değil,yılları paylaşmıştık,
Heyhat! .. Seher görmeden güneş batıya geldi,
Huzur çaya,kahveye,hüzün yatıya geldi.
Kurduğumuz hayaller boşa mı çıkacaktı?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Aşk yolculuktur evet, kimisinin yolculuğu güzel geçer, kimi ise kaza geçirir, hatta sakat kalan dahi olur... Aşk acı olsa da bir türlü vazgeçlimeyen şeylerin başında geliyor.. Ama huzur olmadan aşkın da pek tadı olmaz... Huzur dolu, sevgiyle ışıldayan bir ömür dilerim... Çok güzeldi, tebrikler...
Huzur çaya,kahveye,hüzün yatıya geldi,
şiir baştan sona çok güzel olmuş efendim müsadenizle antolojime almak isterim....
yaşanacak mutluluklar senin olsun
Huzur çaya,kahveye,hüzün yatıya geldi.
Nedense geldiği yeri pek beğenmiş ...Hüzün geldimi kolay gitmiyor çok güzel ifade etmişsiniz şiirinizde hüznü umarım fazla kalmaz sizde....yüreğinize sağlık.....
İşte şiir.
Mükemmel olmuş.
Yürekten kutluyorum üstad.
Selamlarımla.
Önünde diz çökecek,eğilecek değilim.
Üzülsem de kahrolup dağılacak değilim.
İçip,köşe başında yığılacak değilim.
CÜCE'm deyip sevdiğin adım kötüye geldi.
Huzur çaya,kahveye,hüzün yatıya geldi.
Sayfanızdab güzel bir şiiri yudum yudum okudum,
huzur gibi ziyarete geldik lakin bgiderken hüzünüde aldık götürdük bir mezarlık köşesine attık kaçtık dost rahat ol
selam
MUHTEŞEM Dİ...Kutluyorum.............halilşakir
Demek huzur geçici, hüzün devam edecek,
Umut artık son buldu, hayal uçup gidecek,
Gönül kepenk imdirdi, kalp de para bitecek,
Huzur hemen dönse de, hüzün kapıya geldi.
***********************Bedri Tahir Adaklı
Üstadım; Çorbada tuzum
olsun istedim. bağışlayınız
muhabbetle selamlarım..
çok ama çok güzel bir şiirdi gönülden kutluyorum sayın CÜCE saygılarımla baki selamlar
Önünde diz çökecek,eğilecek değilim.
Üzülsem de kahrolup dağılacak değilim.
İçip,köşe başında yığılacak değilim.
CÜCE'm deyip sevdiğin adım kötüye geldi.
Huzur çaya,kahveye,hüzün yatıya geldi.
Kutlarm güzel dizelerdi kalemine ilhamına sğlık. herşey gönlünce olsun. sevgiler..
Huzur ve hüzün
Aşk denen yolculukta yolları paylaşmıştık.
Karakışın bağrında gülleri paylaşmıştık.
Günü,haftayı değil,yılları paylaşmıştık.
Heyhat..! Seher görmeden güneş batıya geldi.
Huzur çaya,kahveye,hüzün yatıya geldi.
Kurduğumuz hayaller boşa mı çıkacaktı?
Sevda rengi gözlerin kinle mi bakacaktı?
Gönlün benden bu kadar çabuk mu bıkacaktı?
Samimiyet maziye,yalan atiye geldi.
Huzur çaya,kahveye,hüzün yatıya geldi.
Sevgi mağazasında top top kumaş açtılar.
İçlerinden kapkara vefasızlık seçtiler.
Özenerek ölçtüler,özenerek biçtiler.
Giyinmeye hazırsın,gömlek ütüye geldi.
Huzur çaya,kahveye,hüzün yatıya geldi.
Önünde diz çökecek,eğilecek değilim.
Üzülsem de kahrolup dağılacak değilim.
İçip,köşe başında yığılacak değilim.
CÜCE'm deyip sevdiğin adım kötüye geldi.
Huzur çaya,kahveye,hüzün yatıya geldi.
sitem yüklü...
beğenerek okudum kutluyorum saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta