Gecenin sessizliğinde bir ışık düşer yüreğime,
Rüzgârın serin soluğu usulca dokunur tenime.
Sanki dünya ağırlaşır, zaman yavaş akar derine,
Huzur dediğin, gizli bir sırdır, işlenir özlerine.
Gökyüzü serer örtüsünü, yıldızlar parlar usulca,
Bir gölge duvara vurur, kaybolur ardından yolca.
Karanlık bile gelir insana dost bir çocukça,
Güven verir; korku bile çekilir, yürür yumurcakça.
Toprak nefes alır geceyle, kokusu siner ruhuma,
Ağaçlar fısıldar sanki, dokunur ince sohuma.
Dalların uğultusu karışır kalbimin yosununa,
İçimdeki limanda saklanır tüm yorgun zuhuma.
Bir dere akar yakınlardan, taşıdığı şarkı dingince,
Suyu parlar ay ışığında, akıp gider billurca.
Her damlasında başka bir hikâye gizli ince ince,
Dinledikçe anlar insan: Dünya döner usulca.
Sabahın ilk ışıkları sokulur yavaşça evime,
Perdelerden süzülür umut, dayanır açık pencereme.
Güneş, içimdeki kırık taşları bir bir eşelerime,
Gece boyunca sakladığım tüm gölgeler düşer zemine.
Ve anlarım yeniden, her sabah aynı gerçeğe,
Huzur, dışarda aradığım uzak bir liman hiç değil.
Ne kalabalıkta çıkar ortaya, ne kaçışta yüceye,
Huzur, insanın kendi iç sesinde büyüyen bir nehir gibi.
Belki bir tebessümde saklıdır, belki bir kuş kanadında,
Belki bir dost sözünde, belki yalnızlık anında.
Ama ne olursa olsun, en çok insan kendi yanında,
Huzur, içe doğru açılan kapının kıyısında, tam yanında.
Kayıt Tarihi : 20.11.2025 15:59:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!