Yokluğunla kendimi sınadığım,
ayrılık gününden beri bir hüzündür yaşadığım.
Boşalmaya hazır bulutlar gibi,
her zaman elemli ve nemli,
uykusuz gözlerimi yabancılardan sakladığım..
İçimde kopan fırtınaları,
boğazımda düğümlenen hıçkırıkları bastırdığım
bir hayata boynumdan zincirliyim..,
Sen kabul etmesen de,
sana sonsuz vade ile senetliyim..,
Seni düşünmeye her gece fecre kadar kenetliyim.
Yoksun artık kabul, suç bende.
Ama bil ki hüzün, içimde hergün,
bir kadehe dolmaya başlayan,
kana kana içmeme rağmen boşalmayan
acı bir tad, acı bir lezzet.
Ne olur yalvarırım, bensiz hayatı sen de reddet.
Sana söz, bir kerre bin defa söz..
Beni yaşamaktan usandığım bu hayattan çöz..,
Sonra iste.
Elinde uzuun upuzun bir liste,
yanına çağır..,
Kıskandığın herşeyden
hatta hatta herkesten,
beni soyutla beni ayır.
Karşılığında istediğim..
Seninle olabileyim,
seninleyim diyebileyim.
Ve yokluğunla üzüldüğüm bu hayatın sonunda..,
Köyümde gömüldüğüm köşedeki mezarda,
yeni dikilmiş bir servi.. Başucumda.
Rüzgâr estikçe eğiliyor,
dallarında ağlar gibi çığlıklar.
Her sonbahar mezarımı yıkıyor,
gözyaşımı andıran yağmurlar.
Peşinden her şeyi saklayan bir örtü üstümde,
son elbisem gibi bembeyaz.
Bin ton toprak altındayım düğümler çenemde,
ne kadar seslensem çağırsam.. Duyulmaz.
Taa haşre kadar bekleyeceğim..
Sana çektirdiklerim ve karşılığında kazandığım vebalim,
omuzlarımda bir günah.. Affolmaz.
Kefaretimi ödeyip cehennemden çıktığımda..,
İlk dileğin nedir.? Diye sorulduğunda,
zannetme ki vadedilenler..
Hizmetime verilecek huriler melekler,
ne köşk ne saray ne bahçe,
ne yiyecek içecek, çeşit çeşit binlerce.
Tek dileğim..,
Bil ki sensin, ilk ve tek istediğim.
Kayıt Tarihi : 4.2.2008 20:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!