Yalın ayak, baş kabak, hüzün dolu çöllerden,
Gidiyorum meçhule, Bağdat değil, Şam değil.
Serap görmem mazurdur, uzaktayım göllerden,
Bu Leyla, Mecnun gibi, bir efsane nam değil.
Bata çıka yürürüm, dertlerim kalkar şaha,
Dermanım tükeniyor, gayret gerekir daha,
Öyle sevdalar vardır, biter baslar;
Buruk tatlar vardır, ağızda şurup giden;
Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor.
Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor
Ufkunuzda camları göksel konağının
Ve bir yaz aksamı buhurdan gibi tüten
Devamını Oku
Buruk tatlar vardır, ağızda şurup giden;
Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor.
Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor
Ufkunuzda camları göksel konağının
Ve bir yaz aksamı buhurdan gibi tüten
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta