Hüzün Çeşmesi... Şiiri - Mecit Aktürk

Mecit Aktürk
593

ŞİİR


34

TAKİPÇİ

Hüzün Çeşmesi...

Öyle anlar olur ki insan esirdir hüzne
Ne kalpte gam eksiktir, ne de gözde bir an nem...
Meşveret meclisinde tâbi olsa da izne
Ağlamak ayıp değil, sebep sen isen ANNEM...

***
Gam düştü sînemde kristal cama
Fırtına esmekte us'ta bu sıra...
Her derdin hakkından gelirdim ama
Kader inletmekte usta bu sıra

Bir başka yüksekti bu dalga boyu
Girdaplar pek yaman, dipsiz bir kuyu
Kasvetin karası koyudan koyu
Çare dağ ardında pusta bu sıra

Ağuydu her lokma yediğim aşta
Ağır yara aldım en son savaşta
Dertler arapatı, dizginler boşta
Talihin ibresi küs'te bu sıra

Ne üçü beşide, ne dokuz onu
Cem oldu gönlümde hüznün her tonu
Vardığım son durak sabrımın sonu
Dilim karar kıldı sus'ta bu sıra

Feleğin hükmüne dedikçe "peki"
Yüklendi habire, dedi "bu ne ki!"
Çileler kördüğüm, hatta öyle ki
Kalbim paramparça, yasta bu sıra

Bahtımdan payıma, -ederek gurur-
Açıp da ağzımı diyemedim "dur!"
Teselli umduğum ya ehl-i kubur
Ya gözden uzakta; "hasta!" bu sıra

Bağrımı delerken amansız sızı
Nerede kaldın ey Şimal Yıldızı?
Hüzün çeşmesinden akan, kırmızı,
Kan dolu içtiğim tasta bu sıra

Hayat her adımda kurunca pusu
Bozuldu çehremin gülen dokusu
Aldığım tek koku toprak kokusu
Kulağım "gel!"ecek seste bu sıra.

Mecit Aktürk
Kayıt Tarihi : 6.6.2015 14:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mecit Aktürk