Öyle anlar olur ki insan esirdir hüzne
Ne kalpte gam eksiktir, ne de gözde bir an nem...
Meşveret meclisinde tâbi olsa da izne
Ağlamak ayıp değil, sebep sen isen ANNEM...
***
Gam düştü sînemde kristal cama
Fırtına esmekte us'ta bu sıra...
Her derdin hakkından gelirdim ama
Kader inletmekte usta bu sıra
Bir başka yüksekti bu dalga boyu
Girdaplar pek yaman, dipsiz bir kuyu
Kasvetin karası koyudan koyu
Çare dağ ardında pusta bu sıra
Ağuydu her lokma yediğim aşta
Ağır yara aldım en son savaşta
Dertler arapatı, dizginler boşta
Talihin ibresi küs'te bu sıra
Ne üçü beşide, ne dokuz onu
Cem oldu gönlümde hüznün her tonu
Vardığım son durak sabrımın sonu
Dilim karar kıldı sus'ta bu sıra
Feleğin hükmüne dedikçe "peki"
Yüklendi habire, dedi "bu ne ki!"
Çileler kördüğüm, hatta öyle ki
Kalbim paramparça, yasta bu sıra
Bahtımdan payıma, -ederek gurur-
Açıp da ağzımı diyemedim "dur!"
Teselli umduğum ya ehl-i kubur
Ya gözden uzakta; "hasta!" bu sıra
Bağrımı delerken amansız sızı
Nerede kaldın ey Şimal Yıldızı?
Hüzün çeşmesinden akan, kırmızı,
Kan dolu içtiğim tasta bu sıra
Hayat her adımda kurunca pusu
Bozuldu çehremin gülen dokusu
Aldığım tek koku toprak kokusu
Kulağım "gel!"ecek seste bu sıra.
Kayıt Tarihi : 6.6.2015 14:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!