Hâl hatır sorma iyi diyelim
Geçelim bu klişeleri
Kıskıvrak yakalayan sorular soralım
Kaçak bakışları birbirine mıhlayan
Beni seviyormusun? Diyeyim sana
Kaçırdığın bakışları acı bir tebessümle doğrult bana
Yaksın canımı; sevgiyi aşka muhtaç kılan gözlerin
Sahi kaç zaman üstüne geldik biraraya
Dört değil kırk ayak olsa
Taşıyamaz içimdeki acıyı bu masa
Susma,ne olur susma
Konuş ki dikişlik yaralarıma çare ol
Uzaktan izleyip
Kaç kez ardınca yürüdüm evinin yolunda
Sen baba evine girerken
Ben can evimden el sallardım
Ah sevdiğim anahtar senin elin de
Yedeği yoktur aşk dilinde
Dönüp ardına bir baksan
Ben hep bir iç çekiş kadar uzağındaydım
Beklerdim dibinde
Özlemle hasret kavga etmiş kazanan acı olmuş
Sükût hayallerinden davacı olmuş
Kaybeden mutluluk olmuşsa
Kazanan ayrılık olmuş
Sevdanın iftar sofrasında
Yüreğinde ki beni tanıyan tek tanık
Soruyorum sana aşk huzunda bensem sanık
Bittiyse eğer bu duruşma
Gönlüm hala sana niye yanık
İçimde ki deli sığmıyor ele avuca
Nerden öğrenmiş sevmeyi
Bir daha sevsin göreceğim
Biryerler de çalsın şarkımız kendimden geçeceğim
Başıma gelirse sevda yükü sırf senden bileceğim
O sıra belki kopar yüreğimde yaygara
Tek başına geçicek bir ömür mü?
Senle gidilecek yol mu uzundu
Her yokuşun bir düzlüğü yokmuydu
Sorarım sana hüznü perişanlığım benim
Senin mendilin benim gözlerimden kurumuydu
Muhammed Emin Daştan
Kayıt Tarihi : 28.9.2021 13:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Var bir hikayesi

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!