Yükseliyor ikimizin arasında gözlerime dolan yaşı
Saat ağlıyor tam boş defa, boş defa kırık yüreğimsin
Sevdiğin zamanları da hatırla…saçlarından öpüyorum
Huysuz gölgelerin izinde aşkının ilk kanıtıydı onlar
Birlikte uyanmanın bu duru serinlik saatinden
Yok daha güzeli…
Benimkisi güneşe doğru büyüyen çiçeğin tutkusuydu
Etinin ölümünden, çürümesinden arıtıp kutsayan onu
Zenginliğinin uşağı var ama dostları yok
Yeni bir duyarlıkla mutlu oldun, kaçtın sonunda
İşte elveda!
Durumu iyi olanlara acıyarak
Çiçeğe gönderilmiş çiçek, sevgiliden sevgiliye öpüş
Dokunuş sonsuza dek…sadece bu fark tırmanmış
Tırmanmış
Çılgınca içenler bir pınardan, ki aşk orada
Hafif ayazda kızışıyor kanım
Bağrım dayanmak istiyor kayınların üryan göğüslerine
Kenetlenmek kollarım çınarların ağaç kalçaları üstüne
Ve çamların cemine ulanıp ilk karda geziniyorum
Tutuşan güçlerin inci çiçekleri yüreğimde…
Denizden ve gökten daha güzelsin
Bataklıktan daha güçlü, yosundan daha yumuşak
Güneşle soluklanıyor birimiz, ay’la öbürümüz
Yaşamda ama aynı sevdayla...
Doğuşun sevinç, ölümün aşk olduğuna ey sevgili
Dünya en bilgece müziğini
Dese de hiçbir şey ölümden ayrımsamaz
Ruhumun perişan çayırlarına baharlardan
Nisanın çıkagelir yeşeren küçük acemi ayakları…
Bir güldürür bir ağlatır insanı
Söyletir bilmeden ne söylediğini…Aşkı
Aşkı sever onun
Sever kendi kendini unutmayı ve sağır kelimeleri
Kaldırır yürürlükten siler bütün imgeleri
Kamaştırır gözlerini huysuz gölgelerin…
Ekim 2006
(okuduklarımdan bir harmanlamayı deneyişimdi... sevdiğim şiir mısraları diye beğenimi okşayan bir stilden daha çok, alınan konuya kazandırılan canlılık...)
Sevinç KavukKayıt Tarihi : 1.11.2006 16:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)