Hüsnü Bala, 1983 yılında Şırnak’ın Silopi İlçesinde doğdu,
İlköğrenimini Cumhuriyet İlköğretim Okulunda, orta
Öğrenimini Silopi Lisesi Orta kısmında, Liseyi Silopi
Lisesi’nde okudu, 2004 yılında kazanmış olduğu Kahramanmaraş
Sütçü İmam Üniversitesi İ.İ.B.F. İşletme
Bölümünden 2008’de mezun oldu, 2008’de Erzurum Atatürk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde İşletme Anabilim
Dalı, Sayısal Yöntemler Bilim Dalında Yüksek lisans okumaya
Hak kazandı. Yüksek Lisans eğitimini 2012 de bitirdi. ve 2007’de Erzurum
A ...
Sanıldığı kadar değil
Bitmeyecek bu çile
Bu susmalar bitmeyecek
Gel gör ortasında çaresizliğin
Rezil ve rüsvaca…
Gel gör eylülün şafağını,
Ben gidiyorum bekleme beni
Sabahın erken saatlerine saati kurmayabilirsin
Akşam geç vakitlerde dışarı çıkabilirsin
Kimseyi bekleme ben gidiyorum
Kapıyı kapatmıyorum, penceren de açık kalsın
Benden sana bir şey kalmasın…
Adını yazarken camların buğusuna
Hazan mevsimiydi, yapraklar dökülmüş
Gülüşlerimi hasret dikenlerine terk etmiştim
Gittiğin geceye tutsaktım
Artık gülüşün olmayacaktı
Damlamayacaktın ömrüme tek tek
Hüznün efkârında efsun bakışları vardı
Gerdanında ince bir sızı, yüreğinde mahzun yaşamlar…
Sözlerinde kırgınlıklar vardı
Yaşamın uçurumunda yaşıyordu
Adı Özlem, Sevda ve de Aşktı…
Bilinmez yolculuklarda harmanlanmış közü
Ah zelal! Mezopotamya kederli yar hasretindedir
Gülüşlerinde sakladığın hüzünlerine ortak,
Yüreğine eş’tir…
Ah zelal! Çılgınca semaha durmak,
Yar dolu yüreğinde konaklamak…
Her sabahın beşinde bir çocuk ağlıyor şu köşede,
öyle mahzun ve öyle acılı…
Her sabahın beşinde bir çocuk ağlıyor şu köşede,
terk edilmiş bir yürek kadar, esmerleşmiş acıların ortasında,
ellerinde yarı kırık oyuncağı, eski püskü bir flüt,
öyle acılı çalıyor ki dinlesen her gün ağlamasını istersin çocuğun,
İşte gidiyor martılar Zelal
Sen öyle hasretler büyüt kış/lar/ın koynunda,
Bahar/lar/a gebe kal,
Sonsuzluğun gizinde yıkat acılarını,
İşte gidiyor deniz ve rıhtım...
Şimdi hıncımı anlatıyorum karanlık kör sokakların varoşlarına
İçim sen kokuyor, nefesim sen…
Ardımda kayıpların senfonisi söylenir
Çığlıklarına nefesim karışır durmadan,
Nefesim karışır hayallerine…
Üstü örtü günahkâr sofraların mezesinde,
Çekip gidiyorum yağmurlarında ıslandığım bu şehrin
Çekip gidiyorum hüzne boğularak
Sanki olmadın içimde, sanki yaşamadım
Olmadın hiç gözlerim göremedi seni
Say ki yaşamadık ey gönlüm
Çekip gidiyorum bu şehirden hüzne boğularak
De ki
bahardı
ondandı kandım gözlerine
yüreğine kanmışlığım ondandı
...
De ki çulsuz bir akşamın sarhoşluğuydu başımdaki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!