Kaç gece saydım hepsi birbirinin aynısıKaç defa sayıkladım tek başıma karanlıkların ortasınaVuruldu birer birer ümit ettiklerimSaymadım kaç ihanet yaşadım, kaç mermi deldi beynimin sol yanını...Sağırları oynadım, umutsuz ve hüzünlüKahır mevsimleri biriktirdi ömrüm Dalgasında hayatın…Sahi kaç oldu! saymadım vurulmuşluğum sırtımdanKasırgalar esti bir bir beynimin yarım kalan sağ yanındaGörmeden yaşadım, yaşamadan sevdim Vurulmuş kalmışım orta yerinde duldasız hayatın…Daha kahır mevsimler büyüyecek bu dağınık ömrümün kalanındaGecelere ateş düşecek, kor olacak yarım küresi yaşamın,Sığmayacak hiçbir yere…Öyle sessiz, öyle garip duracak,tenha bir duruşta Serzenişlerim de yarım kalacak.Ömrümün hasadında biriktirdiğim kahırların orta yerinde,Günler eskiyecek, ay yarım bakacak yaşamaHep öyle duru, hep de masum bakacak ortasında gülüşleriminkurşuna dizilen yarım asrında…Hep öyle sağır ve dilsiz bakacak kifayetlerin içinde ömrüne mana bulamadan…
Belirsiz bir coğrafyanın içinde
Dumanlı, büyük dağlarda iz sürdüm,
kavuşmak için sana
Sema’yı yıldızları, bulutları dost eyledim,
varmak için sana
Uzun yolları arşınladım, kendimden geçtim,
Yüreğim bir haziran akşamı
Öfkemse Kızılderili
Vurmuş atmışım zamanın kıyısına kendimi
Sebebi bilinmez meçhullerdeyim
Toprağın çatırtısını duyuyorum
Şimdi ve her an
Yüreğimden yüreğine
Bir muhacir yol almakta sana
Yollar ve yıllar boyunca...
Suskunluğun cellât kesildi başıma
Kayıp zamanlarda yaşadık
Esarete göğüs germedik
An geldi yolun başında
An geldi yolun sonunda
Solan akşamların önderliğinde
Yolumuza ayrılıkları döşemedik…
İsyanın kızıl rengindeki sevgili
Sen öyle mağrur bakışlarınla
Ve öyle sevdalı duruşunla
Kelepir zamanların kuşatmasına aldırmadan git
Zamanın öte kıyılarına git
En acılı, en tatlı, en güzel
Yüreğimin derinliklerinde
Acıyı da, tatlıyı da, güzeli de
Öğrettin bu dost yalnızlığımda.
Sevgiyi, şefkati, doğruyu
Yüreğimin derinliklerinden
Güneş de terk ediyor bak!
Tarihin tanıklığındaki bu göçebe sevdayı
Adı yalan kavli de yalandı…
Daha henüz doğmamış bir çocuğun gözlerinden
Daha henüz körpe gebeyken bir ana
Şimdi hissedemeyeceğin kadar yalnız,
Uzanamayacağın kadar uzak,
Seslenemeyeceğin kadar sağırım…
Al bütün suskunluklarımı tarihin derinliklerine terk et
Uzak düşlere, kıpırtılı sevdalara, yol al
Bir serendipteydi insanlık
Adem__ile__Havva
İnsanlık cennetten kovulmuş
Faniliğe atılmıştı.
Kin ve nefret tohumları ekilmişti
Ahir zamana.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!