Hakikat tılsımım,
Hislerime dolanan ipliğim,
Hülyalarımın definesi,
Canım, cihânım,
Ümidim,mazim,
Yağmurum,rüzgârım
Seni ölmeden bir gün görebilsem,
Kollarıma alıp,bir sevebilsem,
Dünyalar,sevdalar benim olurdu,
Beni affedip bana gelebilsen.
Yazdığım mektuba bir bakabilsen,
Küskünüm aynalara,
Ne zaman baksam onlara,
Göremiyorum kendimi,
Yıkamıyorum onlarla bendimi,
Anlatamıyor aynalar,
Bana derdimi...
Güneş;
Masmavi denizin üzerine çökse,
Ateş kırmızısı ve leylak renkli
parıltıllar bırakarak
süzülse,
Güzel olan her şey sende,
Gözlerin ilaçtır her derde,
Seni andığım her yerde,
Hep sen vardın hocam.
Doğruluğu sen öğrettin,
Rüyadan tatlıdır hülya,
Şuurlu arzuların
Renkli kaynaşması.
İçimizdeki sevincin coşması
Duyguların oynaşması
Korkutuyor ölümün soğuk yüzü,
Ürkütüyor insanı ölüm sözü,
Toprakta eriyen insanın özü,
Dirilmeyi bekliyor.
Dayanır mı yürekler bu sona?
Bugün suratın asık
Konuşmuyorsun benimle
Derdim yok ki seninle
Haydi gül artık
Biraz gülümse.
İnsanın başlangıcı ve sonu,
Bir avuç toprak...!
İkisi arasındaki yolculuk,
Bazen yakın,bazen uzak,
Düştüğün an toprağa,
Ne anlatsam ne söylesem
Sevdiğimi bilebilsen
Gittiğin şu uzak ilden
Dönüp bana gelebilsen.
Kurumuş bir yaprak gibi




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!