Maddenin esrarını manasında ara,
Gönlünde oluştuğu an yara,
Düşersin dara,
O zaman;
Onu bul,onu ara
Uyurum,uyumazsın,
Ağlarım,gülersin,
Konuşurum,dinlemezsin,
Bir dokunursam
Bin ah edersin...
Özlemini doldurdum boş kadehlere,
Sabahlara kadar içiyorum yudum yudum,
Üzerime geliyor korkular adım adım,
Kımıldamayan bu sessiz gecede...
Ne yağmur yağıyor,ne esiyor rüzgar,
Nereden başlayayım bilmem ki,
Bu ilk değil bir son da olmayacak,
Belki bugünü doya doya yaşayacak,
Yürüyüp gideceğiz arkamıza bakmadan,
Nergis kokuları,papatya sarıları ve kumrular
Elimde tarak,
Saatlerce seninle konuşarak
Saçlarımı taradım.
Yıllar geçtikçe hep
Kendimi aradım
Sende.
Ebedi hakikate ulaşmak için
Yol aldım yıllarca hiç durmadan
Kimseyi üzüp kırmadan
Gezdim dolaştım hiç yorulmadan.
Gördüğüm tüm güzelliklerde
Ellerimde bir dünya var
Asırların yayığında
Bir oraya bir buraya
Sallanmış.
Sonra kıvam
Yağmurun yağması hüzün verirse,
Kaybettiklerin aklına gelirse,
Yürekten istediklerin seninse,
Aç ellerini gökyüzüne.
İyilik merhamet varsa özünde,
Bu gün telefonum çaldı.
Arayan yetkili bir insandı.
Gülay'ı sordu bana,
Anlattım ona,
İçim yana yana.
Uzun uzun...
İnsandır,taştır yakıtı ateşin,
Kemiklerinden ayrıldığında
Birer birer etin.
Kuru bir iskelet gibi,
O zaman görünecek suretin.
Kaybolup gidecek bütün servetin.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!