Sen gittin sesimi kaybettim
Sen gittin gönlüm kış baçesine döndü
Sen gittin siyahla başbaşa kaldım
Sen gittin ben dini olmayan peygambere döndüm
Eylül'de yağdı hüzün başkentime
Üşüdüm kendimden,penceremde örülü bir karanlık kenarları süslü
Bir bardak çaya sattım soğuk ellerimi,dostlarım sararmış fotoğraflarda yaşlandılar teker teker
Düşmüşler gözden kadınsı rüyalar,önümde çatlıyor ok yaralı kalpler
Tanrı yağıyor üstüme,dularımla kaçıyorum
Çözümsüz sorular buluyorum en ağırından kendime
Bir kuşun kanatlarının altında saklanmış özgürlük
Ağaç yapraklarında damar damar toprağın kokusu
Kardelenler sırasını terketmişler kar altında
Çam ağaçlarının arasında sıkışmış güneş
Zamandan önce yüzümü aynada unuttum,ben bu halimle bir şehrin üzerine düştüm
Söylemediklerimi sahiplendim dilimin üzerine koydum
Yokluğumdur belki beni güzel yapan ulaşmaya çalıştığın an
Sıyrılıp gözlerinden düşen bir yaştır belki de bana anlam katan
Aynaya bakarken gördüğün benimdir yada onadandır bu ısrarın
Yada ağlarken görümüşsündür bir erkeği o benimdir ondandır acıman
Boy aynasına sığmayan cüce aşklara gitme vakti
Bohçamda umduklarım,ayakkabımda cesaretim
Sonlarını kovalıyorum en ateşli aşkların
Gözden düşmüş kralların ülkesinden geçiyorum göz göze
Güneşi hançerliyorum ufkum kan kızılı
Yamalı yüzüm,on dört baharına düşmüş gündüzüm
Alıngan hayatlardı aslında yaşadıklarımız
Buruk tadıyla yaşlandı yüzümüzde günler,hatıra niyetine saklıyorduk söylemediklerimizi
Rüzgarın getirdiği umutlarla doyuruyorduk aç ruhumuzu,yalancı özgürlüğümüzle inanıp
Gördüğümüzü sandıklarımız gözlerimizdeki çoban ateşi kadardı
Belkide çoktan vazgeçmiştik düşlerden
İşaret etmek gerekmiyordu artık gökyüzünü
Gökyüzünden çaldığım bir kaç kelimeyle kurduğum yabancılığını çekmediğim yıllanmış düşlerimi hep virgüller koyarak kurtardım uçurumundan satırların
Yangın merdiveni oldu üç noktalar
Ben hep seni anlattım aslında yazabildiğim kadar
Çevirdiğimde sayfasını gözlerimin,yüzün başlıyordu kalemimden önce kağıda yazmaya sevgimi
Bende kalan boşluklara şahitlik ediyordum aslında tüm yüreğimle
Gülüşüne saklanmış cennet,varlığın en güzel yaşam
Düşlerden çıkma sanki duruşun,melekler sızmış kanına
Yarına bağlanan kaderimde dünden taşıdığım tek kelimem
Sadece sen kalmalısın benle,kokmuşluğunda dünyanın,o mis kokusuyla nefesinin
Sende yazmayı denesen benim gibi,seni hissettiğim gibi
Gör nasılda 8.renk binecek gökkuşağına yüzünün,denizinde derinleşecek ışıltılı sevgin
Kök salacak canın,yeniden doğacaksın başka ruhlarda yeniden
Üşütmüyor hiç bir iklimin zemherisi,bahar uyanışı değil sevincimin,
Dirilmedim ben ne yaz ne bahar,
Umutlarımı harcadığım gecelerde kıyılarıma çarpan dalgalarda öldürdüm çığlıklarımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!