Yüz dört kitap
Yirmidört binden fazla
Peygamber
Hepsini biliyorum Tanrım
Hala hırsızlık rüşvet
Pedofil
Dün gece sabahtan önce
Önümden kaçtı ay usulca
Kovaladım iskeleye kadar
Saklandı denize
Avuçladım suyu
Ellerim yandı
Dönüp duruyorum şu Evreni
Bir oyna bir bu yana çarpıyor
İçimin köşeleri çocuksu duyguların
Yalın ayak izlerini kovalıyorum
Tenha silik morgların duvarlarında
İzsiz çocukların izlerini arıyorum
Akşam erken oluyor artık
Gün doğmadan batıyor güneş
Doğmadan ölüyor çocuklarımız
Kuşlar
Kuşların yuvaları
Yumurtaları
Bir gün daha gitti
Ömür havuzundan
Siyanür çözeltili zaman
Cellat saatleri tüketiyor
Geri dönüşsüz sürelerde
Çökmüş yıldız fısıltıları
Hiçbir şey artı
Hiç bir şey
Hiçbir şey çarpı
hiç bir şey
Hiçbir şey bölü
hiçbir şey
Benki takipsiz yaşıyorum seni
hiç birşeysiz belkide sensiz
Henüz doğmamış günün ol ortasında
Ulaşamayacağım belliyken
Tarifsiz uzaklardaki hayallerime
Bir mızrak gibi batarken
Öyle ıssız öyle ürkek bakma bana
Hep ağlıyor dumandan yüksek dağlar
Kızlar ve oğullar
Biri ana biri asker ülkemde
Doğuruyor kızlarımız anneleri
Süt kokulu Beşik emzirmeden
Ateş yok
eder
Düşmanı
Kendini de yok
İnsan öldürüyor
İnsanı
Bildiğin gibi ülkem
Fırtınalı okyanuslarda
Çelik gibi duruyor
Sakin göllerinde
Ölüm ve zulüm
Kesintisiz çalışıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!