1986 yilinda Diyarbakir’da dogdu, ilk ve Ortaögrenimini Diyarbakır'da, yükseköğrenimini Ege Üniversitesinde tamamladı. Yasadigi cografyanin duyarliligi ve halk kaynagindaki sesini hiç yitirmeden, içtenlik, yalinlik ve akici bir söyleyisin egemen oldugu; ask, doga sevgisi, geçmis, ölüm, özlem, yalnizlik, yasama sevinci gibi izleklerin islendigi siirlerinde sairanelikten ve siirsellikten vazgeçmedi. Kusursuz bir kurguyla özgün, tutkulu, müthis ezgili siirler yazmaya devam ediyor..
Atın üzerinizden fazlalıkları.
O yalandan gülümsemelerinizden kurtulun
önce.
Hatta, aynanın karşısında kendinize küfür
edin.
Evinizin içinde dağılmaya meyilli ne varsa
Aklım hep sana karışmış.
Senli cümlelerle dolup taşıyor günlerim.
Başımda, dünden kalma soysuz bir sızı,
Ağzımda garip anason kokusu.
Ve saçlarıma sinen sigara dumanı.
Ellerim, yokluğunun soğuğunu taşıyor
Vakit gecenin dördü,
Ben hafif çakır keyif.
Hayranlıkla vücudunu izliyorum,
Her bir parçan seyir defterimin başkahramanı oluyor.
Önce tek tek, sonra hepsiyle konuşuyorum.
Söyle bize bilge kadın;
Daha kaç zemheri soyacak derimizi.?
Hangi sunaklarda kırklanacak günahlarımız.?
Kim ödeyecek şehvetin gölgesinde kirletilen Aşk'ların kefaretini.? Söyle bize bilge kadın,
Senin zamanında da varmıydı bu orospu çocukları.?
Oysa şimdi sevişmeliydik seninle.
Dudaklarının değdiği kadehten şarap
içmeliydim.
Şarap yerine dudakların değmeliydi
dudaklarıma.
Kokunla başım dönmeliydi.
Bir de cennet yüzlü kadınlar var..
Çiçek ellerinde mi.?
Gülüşlerinde mi.?
anlaşılmaz..
İşte tam o kadınlara şiirler yazın ve
gökyüzüne fırlatın.
Olur da birgün gelirsen Amed'e
Kırklar dağında eriyen kar misali,
Dicle nehrine akar, yaprak yaprak çiçek açarım..! Sur içinden destansı bir direniş,
Keçi burcundan bir demet tarih,
Bağlardan bir çocuk gülüşü ısmarlarım.
Sen yeter ki gel..
Derindeyim, çok derinde.
Güneş en meşru piçi olan geceyi,
Koynuma bırakıp karardı amansızca.
Anladım ki;
Yalnızca insandan değildir terkedilmişlik.
Doğa da usanabiliyor insandan.
Yıllar geçse bile,
Bana hala ince ince yaklaşıyorsun.
Sevişmelerimizin sevgisini derin derin hissediyorum.
Teninin sıcaklığı, hala avuç içlerimi yakıyor.
Söylesene sevgili;
Dudaklarım seni bu denli istiyorsa,
Ah kimseler geçmez sokağımdan
Sokaklar, ıssız bir adaya dönüşmüş
Sokaklar tenha, sokaklar zifiri,
Ay bulutların arkasına saklanmış,
Ve;
Sadece senin adın geceye bırakılmış gibi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!