Yadigarı dedik Haydar amcanın
Nerde kaldın bre gelmedin yine
Dostu olmalısın dostu Hüda'nın
Nerde kaldın bre gelmedin yine
İftarını ettin çayını içtin
Balçıktan yoğrulan fani bedende
Ulvi nişaneyi gören göz gerek
Hüda'nın nefesi tini bedende
Sevdaya döndüren sadık öz gerek
Ruhlar aleminde bekleyip durdun
Bir oraya bir buraya
Akıp gider insanoğlu
Eller bomboş gönül bir hoş
Çıkıp gider hazan oğlu
Kimileri tellisine
Küstüm artık ben feleğe
Girmem asla al yeleğe
Götürseler ak meleğe
Girmem asla al yeleğe
Senin olsun dünya senin
Dünyaya geldim de açtım gözümü
Okudum alemi gördüm cüdayı
Ağladım sızladım döktüm özümü
Okudum alemi gördüm Hüda'yı
Aldım da başımı gittim dağlara
Hasretin koynunda sılaya hasret
Kanasın yüreğim aksın gözyaşım
Sevdanın odunda vahaya hasret
Yanasın yüreğim yaksın gözyaşım
Mecnun'u Leyla'yı gurbet ellerde
GÜLİZAR-I PÎR
Gönlü güzel, sözü güzel, derdi güzel Pir'im, Pir Bekir CİLA üstadımın Afşinli, merhum Kul Maksudî'nin bir dörtlüğü ile açtığı ayak üzerine bizler de dörtlüklerimizi paylaştık. Merhum Osman Dağlı (Kul Makdudî) üstadın ruhu şad, mekanı cennet olsun inşallah.
Yaz Baharım döndü kışa
Eller merhametsiz oldu
Sararıp döküldü yapraklar gibi
Ardından koştuğum sonsuz hayaller
Göstermedi bir gün leylaklar gibi
Gündüzümü örten gamsız leyaller
Kaç kere bekledim gelir mi diye
Ehl-i ukba mecrasında
Yoldasın sen yolum sensin
Ehl-i diller havzasında
Dildesin sen dilim sensin
Sazımdasın sözüm sensin
Gel etme nazlı yarim
Ölmeden bir göreyim
Sırmadan saçlarına
Son bir kez yüz süreyim
İstemem gayrısını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!