Ebemkuşağını bele takıp da
Geçmişe ah edip sema ağlarmış
Hüzünler uşağı sele bakıp da
Çeşmine ah edip gönül dağlarmış
Dağlarmış gönlünü suya kanmadan
Alıp da başımı gitsem bağlara
Dinlesem kendimi dinlesem şöyle
Yaslasam sırtımı yüce dağlara
Anlasam kendimi anlasam şöyle
Açınca menevşe güller bağbanım
Yirmi bir yıl olmuş, görüşmeyeli
Doğru mu saydığım, söyle ey Hacı
Başında esermiş, müdürlük yeli
Doğru mu duyduğum, söyle ey Hacı
İlker Gülbahar
Canlanan tabiat hayattır bize
Bahara ermede laleler güller
Açılan her çiçek anberdir size
Bahara ermede tarmar sünbüller
Cıvıldaşır kuşlar akar dereler
İlker GÜLBAHAR
Duydum ki bozukmuş, oruçla aran
Susuzluk içini yakarmış Hacı'm
Dumanı tüterken, sofrada duran
Dolmalar canını sıkarmış Hacı'm
Kıpırdarsa yine ah deli gönül
Manalı manalı bakar gözlerin
Yanarsa yüreğin ah deli gönül
Edalı sedalı çıkar sözlerin
Bahara ermede gülden yanaklar
Yazarsan adını yerde karlara
Su olur akarsın dağa taşlara
Buhar olur günde eren sırlara
Yağmur olur düşen susuz başlara
Başlardan süzülüp kor dudaklara
Hoşuna gider oldu sanki bizim diyarlar
Dün beğenmediydin de bugün beğendin mi ne
Sevgi diye kaynadı iki gözden pınarlar
Dün beğenmediydin de bugün beğendin mi ne
Durdukça duraklaştın bizim ellerimizde
Gün olur devran döner
İstemeye istemeye
Uçar gider gözler yaşlı
Ele doğru yele doğru
Ağlamadan pişmez gönül
Düşünce yollarım ötelerine
Yağınca karlarım tepelerine
Değince ellerim küpelerine
Nazlısın hazlısın cennet Kadirli'm
Kimine görünün allı yanaklı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!