Bence biraz bizden bahsetmeliyiz. Yani pratik olalım artık, teoriyi geçelim ne dersin? Mesela her sabah seninle bölüşüyorum tek simidimi, sen de seviyorsun bir dilim beyaz peynirle yemeyi. Yanına da şöyle ince belli bardakta çay... Kabul edelim şimdi, biz gecikmiyoruz derslere, vapur geç getiriyor. Yoksa biliyorsun hızlı koşuyoruz biz. Ve bilirsin ben koşarken de tutarım ellerini...
Bence biraz aşktan bahsetmeliyiz. Çünkü ne zaman konusu açılsa renk değiştiriyoruz. Oysa sen benim en güzel esmerimsin. Bilirsin, aşktan kaçılmıyor... Senin gülüşünün, senin bakışının, senin gözlerinin hastasıyım. Ve tedavisi de sensin. O gözlerini kısıp bakışın yok mu, ağzını yüzünü yiyesim geliyor... Kabul edelim artık, ikimizde acemiyiz bu konuda. Ne zaman gözlerim gözlerine kaysa, kaçıyorlar benden ürkek bir ceylan gibi. Neyse gel hadi dışarı çıkalım; Yağmur yağıyor, ıslanalım biraz. Ve bizim en çok sevdiğimiz şeydir...
Bence biraz bizden bahsetmeliyiz. Belki de zamanı geldi ne dersin? Çıkarmalıyım artık yüreğimde ne var ne yok, dökmeliyim içimdekileri sana. Sahi sonra beraber toplar mıyız? Hem benden iyisini mi bulacaksın şapşal... Bilmediğim neyin var ki? Her sabah ilk uyandığında, yaptığın ilk iş mesajlarımı okumak. Bilirsin, sesini duymadan uyuyamam ben. Sen de hep uyuyakalan tarafsın. Olsun! Sen uyurken de çok güzelsin. Sonra aklıma gülüşün geliyor, yazıyorum birşeyler gönderiyorum işte. Ve biliyorum okuduğunda gülümsediğini...
Yokluğunu ezberlettim bütün meyhanelere,
Ne zaman görseler beni,
Her zamankinden getirirler masama.
Sen varmışsın gibi iki bardak,
Ve en sevdiğimiz bir 70'lik...
Otururuz karşılıklı hayalinle.
Adın dilime düşsün yeter,
Bütün volkanlar patlar içimde,
Hele o pamuk ellerini tutmak yok mu,
Kibrit çakıyor kalbimin ritmine,
Gözlerin gözlerime değsin yeter,
Sen benim dünyadaki cennetimsin,
Senden sonra çok keşkeler büyüttüm,
Dönülmesi mümkün olmayan şehirlerdeyim artık,
Senden uzak ama sana yakın yaşıyorum.
Biliyorum çok uzun zaman oldu gözlerine bakmayalı,
Bakacak bir yakınlığımız da kalmadı,
Nasıl başladık, nasıl bitti...
Seni bir dua gibi sevdim!
Niyetim o kadar açık ve netti,
Sana giden yollarım o kadar saf ve temizdi.
Sen benim tek dileğim,
Amin dediğim tek duamdın...
Ötesi yoktu sevgilim,
Düş kırıklığı senden sonrası,
Kan revan şimdi seni seven kalbim,
Çocuksu hayallerim o yerlere dökülen,
Susmak düşer şimdi bana,
Senden sonra herşey siyah beyaz sevgilim...
Yatağımda kokun yok artık,
Hatırlıyorum,
Bir ilkbahar sabahıydı seni ilk görüşüm,
İşte ilk o an vurulmuştum o gece gözlerine,
İşte ilk o an aşkı tanımıştım seninle.
Ne de güzel savuruyordu rüzgar saçlarını,
Şaşkın bir aşık gibi çarpışıvermiştik,
CAN YARİM
Aşkın hayatıma umut nefesi
Ankara seninle güzel can yarim
Duruyor karşımda başkent kalesi
Ankara seninle güzel can yarim
Anlatacakları az olanlar aslında yaşadıkları kitap dolusudur. Ben seni anlatmaya başlasam sonuna hangi ünlüm işareti konur bilmiyorum. Derdim seni el aleme anlatmakta değil. Ben seni hep içimde yaşıyorum. Aşk değil bu, deliliğin yeni versiyonu...
Aslında bu kadar sevilecek bir yanında yok. Gönül bu işte; kavuşmak varken, imkansızlığı seçiyor. Benim seninle bir derdim yok, bir beklentim de olmadı.Aşkı sana anlatacak da değilim. Ve aslında anlayacak bir yanında yok. Benim için kutsal olan, senin gözünde sıradan kalabiliyor. Benim göçüm sana iken, sen bunu hiçbir zaman görmedin...
Kabul ediyorum, seni gözümde çok büyüttüm. Aşk işte, herkesin gözünde sıradan olanı, onun gözünde ulaşılmaz yapıyor.
Durmuyorsun yine,
Gözlerimden akıyorsun
Düşürdüğüm her damlada,
Sol yanımı yakıyorsun
Bilmeliydin ah hüzün gözlüm,
Bilmeliydin!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!