Öğretmenim bir çocuk defterine ay çiziyor
Gün çiziyor geçiyor günler hemen çabucak
Öğretmenim yetişin arkasından batacak
Denize vurmuş gibi bir çocuk kaybolacak
Öğretmenim bir düşlerinde uçuyor
Düş Savaşları 2
Düşümde bir doğa macerası
Çöl büyür, su azalır
Dağbaşlarını akşam vakti yalnızlık alır
Baykuşların gözleri büyür
Oğlum, şimdi çık dünya senin
Sen de benimsin şimdi yaz tahtaya
Öznesi yok mudur bütün renklerin
Yok mudur cenneti hani söz bu ya
Karıncaya yoldaşlık eden askerin
Martıdan başkası yazamaz suya
Rotasız bir hayat yaşıyordum
Boğazımda yaşamın kirli elleri
Tarumar bir yürek taşıyordum
Menzilim eşyanın solgun emelleri
Karanlıklara sataşıyordum
Rotasız bir hayat yaşıyordum
Sabah, gündüz, akşam, gece...
Hık dese biri, gözler serilir
Kollarımızda yorgunluklar, ağırlıklar
Kollarımız omuzlara vurulur
Hangi türkü sana gider, onu sus
Gözlerimde dalgalar, köpükler
Kaf dağının gölgesi üstüme düştü
sen de susunca kırlangıçlara
bir masal aynasına çekildi dünya
gölgenin altından üç bin yıl geçti
üstüne düştüm, omuzlarıma cinler yürüdü
cin gibi çocuklar aklıma yürüdü
Göz bebeklerimiz kavuştuğunda
Unuturduk yanıp sönen dünyayı
Yalnız ikimiz kalırdık hayatta
Anlatırdık mecnunu ve Leyla'yı
Ne vakit evlerde ışıklar yansa
Gönül hicranların dar sokağında
başka zamanların akışındadır
hırçın ırmakların kızıl ağından
yaşlı baykuşların bakışındadır
kayıp uçurtmalar düşmüştür güne
Uykunun ardında bir satranç oyunu.
Sana aynalar, taraklar,
kendime bir küheylan almışım
vezirimi de alıp kalenize gelmişim.
Gelmişim ki sorma! Bir de ne göreyim;
karşımızda süvariler, mancınıklar
Canan
Can karşılığında istemektir
Bir tebessüm çalıp dudağından
Adını aşk koyup
Sonra zamana salmaktır
Avare kalmaktır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!