Bir maneviyatının filizlenen tohumuydu
Hz İsmail Hz.. İbrahim in yegane oğlu
Açılmıştı barbarlardan İslamiyet in yolu
Adamıştı uğruna canlar canını ömür boyu
Koymadı yüce mevlam bu büyük kayıtsız sevgiyi
Hayaller bir nebze teselli değil midir
İnsan hayatının çoğu eğimlidir
Yaşanmışlıklar buhranların demidir
Senin yüreğin bu günlerde serin midir
Gökyüzü de benim gibi güneşe dargın mıdır
BİLİNMEYEN KIYI
Bir başlangıcta başlandık hayata
Güzergahının nereye olduğunu bilmeden
Bazen gömüldük hoyratca karanlığa
Bazende yaşanmışlıkların isyanına baş döndüren
Kavuşma tadında gülebilmek
Özlemler içinde sevebilmek
Sevgi kalptenliğini bilebilmek
Abı-hayat suyunu içebilmek
Negatifin pozitifini gördün mü
Zaman akıp gidiyor beyhude
Köz-i düşlerde,
Gördükçe ve yaşadıkça
Aşüfte bakışları
Gülü helak ettiler toprağın sinesinde
EMİNLİK BENİM KÖYÜM
Kuş kayasının heybetli duruşunu
Höyük tepesinde macera dolu oluşumu
Silahçılık oynarken o tatlı vuruluşumu
Özlemin, hasretimin var oluşumu
Gözyaşlarına gem vurma ki, esaretti olma,
Kır gönlünün zincirini, prangalar ağlasın sana,
Sevda aktır, sevda sudur, sevda ağıttır yaşama,
Vuslatı bitişe ekme, gör ve ör hayatı ağına,
Hüzün bakan gözlerin eleme inat,
Sırtımda ne yükler taşıdım,
Ne demir yığınları bunlar,
Ne de taş yığınları,
Dostun ihanet tohumları…
Ne aşklar yaşadım,
Onlara göre aşk,
Bırakın beni bana uzaklaşayım sizlerden
Yalan yüzden sahte sözlerden
Saçma sapan imgesi olmayan gülüşlerinizden
Nedenini bilmeden, istikrarsız hayatınızdan
Boş vermişliğin içine hapsolmuşluğun sırça köşklerinizden
Aritmetiksel bir ruhun,
Ritmik akışında,
Hep sistematik bir yönergenin;
Çevresiydi yaşam.
Çoğu zaman beyhude çekilirken düşünceler,
Sağlamasına kondu, üç yanlış bir doğru etrafında,
hüseyin abi seni iyiki tanımışım senin kardeşin oldugum için çok mutluyum inan şiirlerin kadar senin yüreginde güzelll hepsi harika şiirler