kurumuş sessizliğin acılı kanatları
dondurulmuş yüzyıllarca sevginin tüm şahları
yabancı duygulara sığınmış insanlığın ataları
ve birden bire yaklaşan şeytan mırıltıları
bozbulanık yolların serüveni saklı aynalarda
sığmıyor dağların çığlığı şehirlere
taşıyor hüzünlerin içinden
heyecan,yücelerden bir dokunuştur yüreklere
dağların taşan çığlığı bazen ağlayan bir ceylandır
yaşarken ellerimiz kesiliyor dağ başlarında
Kuşların ellerini yüzüme sürüp
Dokunduğum taşların yumuşaklığını hissedip
Gökyüzünün derin maviliğine doğru
Göğsümü yarıp kalbimi uzattım
Dilimde sadece uçarı sözler
yıkılın soysuz yürekler
merhametin damarlarında yok olun sessizce
körelmiş kuytu bakışları terkedin bağrınızdan
sevginin duruluğuna bırakın kendinizi usulca
uzunca düşüncelere dalın karanlık mağaralarda
Meçhul bir şehirden gelen mektup
Neden insan gönlünde bir çığlık olur
Bilinmezin kekre ve cazip tadı
Hayatın ve insanlığın köklerinde saklıdır.
Durgun bir suda yüzmeye çalışan hayatımız
Yoksul ve Yabansı sözcüklerden bıktım artık
Sonsuza açılan kelimeler kurdum kendimce
Niyazlarda bulundum her sabah ve her akşam
Tanıdık ve benim olan bir sözcük için
Ağıtlar yaktım anlamlı hayatların uzaklığına
Yüzümdeki belirsiz ve tanımsız hareketlenmeler
Aciz olma duygusunun kapı araladığı yalpalamalar
Hepsi bir bir bende içrek olanlardı.
Bende olmayan ise sadece insan olmaktı
Gecenin gölgesini içimin gölgesine sundum
Kırılgan Bir Bayrak Açılır damarlarımda
Isıtamadığım şeyler var ruhumun ırmaklarında
Öfkemi kemiriyor yaralı bir kurt
Değmiyor sözlerime asalet ve saygınlık
Açmıyor insanlığım kahırlı yüzü
Ne kadar fazla “her şey”
“Hiçbir” şey yok artık
“Her şey “ çok fazla
“Bir olan” her şeyin içinde unutulmuş
her şeyin hiçbir şey olduğunu anlamak
bir olanın her yerde var olduğunu bilmektir
Taş olmuş yüzü duygunun
Toprak acıtıyor sükuneti
Her şey var gecede
Görünmeyen korkular karanlıkta saklı
Sözlerin hiçbir anlamı yok gecede
Tanıdıkça genişliyor “Dünya Benliğimiz”
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!